Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
- We clean our classroom after school.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
- Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
Nagoya'dan sonraki durak nedir?
- What's the stop after Nagoya?
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
- I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Bir duşun ardından Tom akşam yemeğini yedi.
- After taking a bath, Tom ate dinner.
Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
- Tom likes to rest on the couch after a long day.
Biz onun arkasından odaya girdik.
- We entered the room after him.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O, öğle yemeğinden önce çok iyiydi, ama sonrasında hasta hissetti.
- She was very well before lunch, but felt sick afterward.
Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı.
- After a brief fight, they won.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We have no classes on Wednesday afternoons.
Ben öğleden sonraları sık sık verandanın üstüne oturup okurum.
- I often sit on the porch and read in the afternoon.
Polis adamın peşinde.
- The police are after the man.
Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- A cat ran after a mouse.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
- Tom couldn't get to sleep till after three last night.
Gece yarısı sonrasına kadar sürekli konuştular.
- They talked and talked until after midnight.
Okuldan sonra onun hakkında konuşalım.
- Let's talk about it after school.
Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
- Tom closed his diary after writing about that day's events.
Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim.
- I'm going to see Mary this afternoon.
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
- Her duty was to look after the children.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.
Bazı insanlar şöhretin peşinden gider.
- Some people go after fame.
Polis hırsızın peşinden Dur! diye bağırarak koştu.
- The policeman ran after the thief shouting Stop!.
Mağazalar sıcak nedeniyle öğleden sonra kapalıdırlar.
- Stores are closed in the afternoon because of the heat.
Havai fişek gösterisi fırtına nedeniyle 30 dakika sonra askıya alındı.
- The fireworks show was suspended after 30 minutes due to the thunderstorm.
Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
- In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü.
- Tom heard a noise behind him and turned around.
Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
- They decided to leave extra food behind.
Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
- Somebody left his umbrella behind.
Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.
- Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum.
- I heard someone call my name from behind.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
- He has a wealthy supporter behind him.
Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
- There was a large garden behind the house.
O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
- After all, nothing remains forever.
Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
- Tom ended up marrying Mary after all.
Jane yine de onu almadı.
- Jane didn't buy it after all.
Peter yine de gelmedi.
- Peter didn't come after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.
- After all, he succeeded in passing the exam.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Sonuç olarak o gelmedi.
- After all she did not come.
Sonuç olarak, haklısın.
- You are right, after all.
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
- After a while, the children settled down.
Bundan sonra, Mike Hiroshi'ye emniyet kemerini bağlamasını söyler.
- After that, Mike tells Hiroshi to fasten his seat belt.
Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
- Tom was never the same after that.
Bir süre sonra yürümeye başladılar.
- They began to walk after a while.
Bir süre sonra yeniden yürümeye başladılar.
- They began to walk again after a while.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
borsada gün içi seansı kapandıktan sonra devam eden seans.
1. The store was cleaned and swept out after hours.
2. The children had a secret after hours party when they were supposed to be in bed.
O, ondan sonra zor bir hayat sürdü.
- He led a hard life after that.
Ondan sonra onunla asla konuşmadım.
- I never spoke to him after that.
Bundan sonraki cadde nedir?
- What is the next street after this?
Bundan sonra bir testimiz daha var.
- We have another test after this one.
Tom senin işinin peşinde olabilir.
- Tom could be after your job.
Otobüs on dakika geç kaldı.
- The bus arrived ten minutes behind time.
Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
- Tom spent a few years behind bars.
Bütün çabalarımıza rağmen, sonuçta hepimiz başarısız olduk.
- Despite our efforts, we failed after all.
Her şeye rağmen onu becerdin.
- You managed it after all.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Güneş bulutların ardından çıktı.
- The sun came out from behind the clouds.
Güneş bulutların ardından çıktı bile.
- Even the sun popped out from behind the clouds.
he will leave a trail of destruction after him.
So you punched out a window for ventilation. Was that before or after you noticed you were standing in a lake of gasoline?.
a painting after Leonardo da Vinci.
The after gun is abaft the forward gun.
The princess is next in line to the throne after the prince.
After your bad behaviour, you will be punished.
The amends he had made in after life were lost sight of in the dramatic glare of the original act.
After all that has happened, he is still my friend.
inquire after her health.
I left the room, and the dog bounded after.
The Cold War began shortly after the Second World War.
I found the father of Thuvia a man after my own heart, and that night saw the beginning of a friendship which has grown until it is second only to that which obtains between Tars Tarkas, the green Jeddak of Thark, and myself.
You made the commitment, and you can't change the terms after the fact.
Sir:—I have long feared that by our continually worrying the ministry here with successive after-clap demands for more and more money, we should at length tire out their patience.
After-discovered evidence that a cap...identified as belonging to the accused who was convicted, belonged to another...who had a similar gun, motive and opportunity, and admitted to several that he had committed the crime, held ground for a new trial..
Thou shouldst have made him As little as a crow, or less, ere left To after-eye him. — Shakespeare.
To keep costs down at our wedding, we only had family at the banquet, but invited all our friends to the afters.
The police are after a man who is believed to have robbed a bank today.
I'm after a size 14 drill bit. Have you got any?.
... I after already ...
... So 25 years after his initial diagnosis, he decides he's ...