It's easy to cut cheese with a knife.
- Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
Cheese is easy to cut with a knife.
- Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
Sorry, I didn't mean to interrupt.
- Üzgünüm, amacım sözünü kesmek değildi.
It is rude to interrupt others.
- Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
Many kiss the hand they wish to cut off.
- Çoğu kesmek istedikleri öperler.
These two lines cut across each other at right angles.
- Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
I had to amputate Tom's leg.
- Tom'un bacağını kesmek zorunda kaldım.
They want to cut down the forest to build a hotel and a shopping mall.
- Onlar bir otel ve bir alışveriş merkezi inşa etmek için ormanı kesmek istiyor.
After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
- Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.
I spent all morning chopping wood.
- Ben tüm sabahı odun kesmekle geçirdim.
I know why there are so many people who love chopping wood. In this activity one immediately sees the results. -- Albert EINSTEIN
- Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
I hate to interrupt you, but I need to say something.
- Sözünü kesmekten nefret ediyorum fakat bir şey söylemeliyim.
Sorry, I didn't mean to interrupt.
- Üzgünüm, amacım sözünü kesmek değildi.
Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?
- Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
We explored all possible ways of cutting expenditures.
- Biz harcamaları kesme hakkında tüm olası yollarını araştırdık.
You should cut off your connections with that group.
- O grupla bağlantıları kesmelisin.
Cheese is easy to cut with a knife.
- Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
Tom opened his mouth to interrupt.
- Tom yarıda kesmek için ağzını açtı.
It is rude to interrupt others.
- Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
Don't interrupt me while I'm speaking.
- Konuşurken sözümü kesme.
We ran out of time and had to cut short the interview.
- Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
I thought for sure we'd be killed.
- Kesinlikle öldürüleceğimizi düşündüm.
I need some medicine to kill the pain.
- Ağrıyı kesmek için biraz ilaca ihtiyacım var.
You have to stop helping Mary.
- Mary'e yardım etmeyi kesmelisin.
I told you to stop doing that.
- Böyle yapmayı kesmeni söyledim sana.
You should cut off your connections with that group.
- O grupla bağlantıları kesmelisin.
What can I do? Chop those carrots. And try not to cut off your fingers.
- Ne yapabilirim? O havuçları doğra. Ve parmaklarını kesmemeye çalış.
Tom cut down a tree in his yard.
- Tom bahçesindeki bir ağacı kesti.
They cut down the tree.
- Onlar ağacı kestiler.
She cut in when we were talking.
- Biz konuşurken sözümüzü kesti.
While I was talking on the telephone with John, the operator cut in.
- Ben John ile telefonda konuşurken, operatör kesti.
I cut myself with a hacksaw.
- Bir demir testeresi ile kendim kestim.
Tom hacked Mary's arm off with a sword.
- Tom Mary'nin kolunu bir kılıçla kesti.
It's easy to cut cheese with a knife.
- Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
The scissors won't cut anything.
- Makas bir şey kesmez.
Banks are cutting lending to industrial borrowers.
- Bankalar endüstriyel boçlulara kredi vermeyi kesiyor.
Tom is cutting corners.
- Tom köşeleri kesiyor.
A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.
- Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.
We were cut off while talking on the telephone.
- Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.
It's easy to cut cheese with a knife.
- Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
The tip of the knife is sharp.
- Bıçağın ucu keskindir.
I asked the butcher to trim all the fat off of the meat.
- Kasaptan etteki tüm yağları kesmesini istedim.
I spent all morning chopping wood.
- Ben tüm sabahı odun kesmekle geçirdim.
I know why there are so many people who love chopping wood. In this activity one immediately sees the results. -- Albert EINSTEIN
- Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
- Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
Stop, you're breaking my heart.
- Kes, kalbimi kırıyorsun.
People with amputated limbs continue to feel them as if they were still there.
- Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
- Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
Stop acting like this Tom! I'm tired of this nonsense! Just have done with it already!
- Böyle davranmayı kes Tom! Bıktım bu saçmalıktan! Bırak bu işleri artık!
What you have done is absolutely inexcusable.
- Yaptığın şey kesinlikle affedilmez.
The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.
- Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.
Tom slit open the envelope.
- Tom zarfı keserek açtı.
You're not a child anymore so cut it out!
- Artık bir çocuk değilsin bu yüzden kes artık.
Do you use fingernail clippers to cut your toenails?
- Ayak tırnaklarını kesmek için tırnak makası kullanıyor musun?