I gave him what little money I had.
- Sahip olduğum az miktarda parayı ona verdim.
I lent him what little money I had.
- Sahip olduğum az miktarda parayı ona ödünç verdim.
The bullet just shaved his cheek.
- Az önce,kurşun onun yanağını sıyırarak geçti.
He's just gone on leave.
- O az önce izinli gitti.
It began raining just now.
- Az önce yağmur yağmaya başladı.
Your boyfriend got tired of waiting for you and left just now.
- Erkek arkadaşın seni beklemekten usandı ve şimdi az önce gitti.
Tom, aware that he would soon have to board the train to Boston, had passionately clung to Mary on the station platform.
- Az sonra Boston trenine binmek zorunda olacağının farkında olan Tom, peronda Meryem'e tutkuyla sarıldı.
Soon, the tea was ready.
- Az sonra çay hazırdı.
A few years ago, our room had little furniture in it.
- Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı.
Tom got here shortly after 2:30.
- Tom 2.30'dan az sonra buraya geldi.
They should be finished shortly.
- Onlar az sonra hazır olmalı.
A small amount of brandy is added to the whipped cream.
- Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.
He would be paid a small amount of money.
- Az miktarda para ödenirdi.
Tom arrived shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten az sonra geldi.
Tom arrived shortly after Mary did.
- Tom Mary geldikten az sonra geldi.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
I had little time to prepare the speech.
- Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
We have little time to waste.
- Boşa geçirecek çok az zamanımız var.
I only just left Tom.
- Az önce Tom'u terk ettim.
I have only just arrived.
- Sadece az önce geldim.