only just

listen to the pronunciation of only just
Englisch - Türkisch
az önce

Sadece az önce başladık. - We've only just begun.

Daha az önce başladım. - I have only just begun.

zorla
azıcık
yeni

Onlarla daha yeni tanıştım. - I only just met them.

Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım. - Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.

binbir zahmetle
neredeyse hiç
recently
son dönemlerde

Tom son dönemlerde şişmanladı. - Tom has put on weight recently.

recently
son zamanlarda

Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar. - Recently, they have not been giving her her paycheck on time.

Son zamanlarda tembelleştim. - I've been sluggish recently.

recently
yeni

Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı. - He just recently introduced his new girlfriend to his mother.

O, son zamanlarda jipini yeni bir Mersedesle değiştirdi. - He recently traded in his jeep for a new Mercedes.

recently
yakın geçmişte
recently
geçenlerde

Geçenlerde yeni bir daireye taşındım. - Recently I moved to another apartment.

Geçenlerde bir araba kazası geçirdim. - I was recently in an automobile accident.

recently
son günlerde

Tom son günlerde benim için biraz iş yaptı. - Tom did some work for me recently.

Son günlerde Fransa'dan döndü. - He has recently returned from France.

recently
yakınlarda

Yakınlarda Tom'la konuştun mu? - Have you talked to Tom recently?

Tom yakınlarda seninle konuştu mu? - Has Tom talked to you recently?

recently
bu günlerde
recently
yakın zamanda

O, oldukça yakın zamanda oldu. - It happened quite recently.

Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim. - I haven't been in contact with Mr. Smith recently.

recently
bu yakında
recently
bu aralar

Bu aralar IT sertifikasyonlarına çalışmak için epey zaman harcıyorum. - I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.

recently
şu aralar
recently
yakında
recently
şu sıralar

Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum. - I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.

Şu sıralar bu problemi tartıştık. - We have recently discussed this problem.

be only just
yerinde olmak
be only just
tam yerinde olmak
it was only just
tam yerindeydi
Englisch - Englisch
recently

I've only just cleaned the floor, and you've made muddy tracks!.

with a small margin

I got 51%, so only just passed the exam.

barely, with difficulty
only just

    Silbentrennung

    on·ly just

    Türkische aussprache

    ōnli cîst

    Aussprache

    /ˈōnlē ʤəst/ /ˈoʊnliː ʤɪst/

    Etymologie

    [ 'On-lE ] (adjective.) before 12th century. Middle English, from Old English AnlIc, from An one; more at ONE.
Favoriten