Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
 - I listened, but I didn't hear anything.
O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
 - That won't change anything.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
 - His daughter is eager to go with him anywhere.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything at all there?
Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
 - I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
 - Any house is better than none.
Herhangi biri onu yapabilir.
 - Anyone could do that.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
 - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
 - Is there anyone else wanting to eat?
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
 - You may choose any of them.
Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
 - I tried to give her some money, but she wouldn't take any.
Biraz tatlı ister misiniz?
 - Would you like any dessert?
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything in there?
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
 - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
 - Anyway, I know you must be busy, so let me go.
Her neyse, daha fazla zamanını almayacağım.
 - Anyway, I won't take up any more of your time.
Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
 - I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
Birisi soruma cevap verebilir mi?
 - Can anyone answer my question?
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
 - Anyone can cultivate their interest in music.
Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
 - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Odada hiç kimse yoktu.
 - There wasn't anyone in the room.
Herhangi birisi Tom'la konuştu mu?
 - Has anybody talked to Tom?
Herhangi birisi Tom'u gördü mü?
 - Has anybody seen Tom?
Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
 - Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
 - I don't know anything about her family.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
 - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Birkaç gün bir şey yememelisin.
 - You must not eat anything for a few days.
İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.
 - If you have any interesting books, lend me some.
Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.
 - According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now.
Herhangi bir mantar yenilebilir fakat bazıları sadece bir kez.
 - Any mushroom can be eaten, but some only once.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
 - Can you see anything in there?
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
 - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
That makes no sense at all.
 - That doesn't make any sense.
We did not see any children at all.
 - We didn't see any children at all.
Suddenly rain began to fall.
 - Aniden yağmur yağmaya başladı.
It suddenly started raining.
 - Aniden yağmur yağmaya başladı.
The car made an abrupt turn.
 - Araba ani bir dönüş yaptı.
Don't make abrupt moves.
 - Ani hareket yapmayın.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
 - Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
 - Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
 - Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
 - Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
... that your private life didn't have any unsavory secrets lurking in it, secrets that might ...
... the distribution of fertility across the world. In 2003, this was not in any newspaper anywhere, ...