herhangi

listen to the pronunciation of herhangi
Türkçe - İngilizce
whoever
whichever

Take whichever you like. - Hoşlandığın herhangi birini al.

You may choose whichever book you want to read. - Okumak istediğiniz herhangi bir kitabı seçebilirsiniz.

whatever

You have nothing whatever to be embarrassed about. - Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.

You may have whatever book you want to read. - Okumak istediğin herhangi bir kitabı alabilirsin.

soever
whatsoever

I have no interest whatsoever in eating English food. - Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.

Sami had no education whatsoever. - Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.

whoever, whatever, whichever
{s} any

Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout. - Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.

Can you see anything at all there? - Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?

herhangi bir
certain

I'm pretty certain I haven't made any mistakes. - Ben herhangi bir hata yapmadığımdan oldukça eminim.

I met her on a certain winter day. - Herhangi bir kış gününde ona rastladım.

herhangi biri
any

Well, yes, but I don't want anyone to know. - Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.

Never have I heard anyone say a thing like that. - Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.

herhangi bir şey
anything

Don't you have anything smaller than that? - Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?

Can you see anything in there? - Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?

herhangi bir
any, just any
herhangi bir biçimde kolu olan
arm, in any form
herhangi bir kere
Any time
herhangi bir kimse yaşamak
To anyone living
herhangi bir konuda bilgi vermek
To provide information on any subject
herhangi bir konuyu resimlerle anlatmak
any topic with pictures to tell
herhangi bir sebeple acelecilik
rash for any reason
herhangi bir devletin egemenliğine bağlı olmayan
(Hukuk) res communis
herhangi bir gecikme var mı
Are there any delays
herhangi bir ilaca alerjiniz var mı
Are you allergic to any medications
herhangi bir ilaca karşı alerjim yok
I'm not allergic to any drugs
herhangi bir sorun olduğu takdirde arayabileceğim birkaç numara verin lütfen
Please give me some numbers to call in case of trouble
herhangi bir yerde
somewhere

I have Tom's address somewhere. - Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.

herhangi bir yere
whithersoever
herhangi bir şekilde
anywise
herhangi bir şekilde
somehow
herhangi biri
anybody, anyone
herhangi biri
anyone

Well, yes, but I don't want anyone to know. - Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.

Never have I heard anyone say a thing like that. - Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.

herhangi biri
anybody

Tom didn't shoot anybody. - Tom herhangi birine ateş etmedi.

Tom asked if anybody knew anything about Mary. - Tom herhangi birinin Mary hakkında bir şey bilip bilmediğini sordu.

herhangi birisi
anyone, anybody
herhangi bir
some

Some people don't believe in any religion. - Bazı insanlar herhangi bir dine inanmıyor.

I have Tom's address somewhere. - Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.

herhangi bir
whatever

I've kept a blog before. I didn't really have a set theme; I just blogged about whatever happened that day. - Ben daha önce bir blog tuttum. Gerçekten belirli bir konum yoktu; Sadece o gün olan herhangi bir şeyi blogladım.

You have nothing whatever to worry about. - Hakkında endişe edeceğin herhangi bir şey yok.

herhangi bir
whatsoever

I have no interest whatsoever in eating English food. - Herhangi bir İngiliz yemeğini yemeğe ilgim yok.

Sami had no education whatsoever. - Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.

herhangi biri
either of

You may take either of the books. - Kitaplardan herhangi birini alabilirsin.

Take either of the apples. - Elmaların herhangi birini al.

herhangi bir
a
herhangi bir yer
anyplace
herhangi biri
either

Take either of the apples. - Elmaların herhangi birini al.

You may take either of the glasses. - Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.

herhangi biri
any one

Choose any one from among these. - Bunların arasından herhangi birini seç.

Any one of us could suffer from malnutrition without being aware of it! - Herhangi birimiz bunun farkında olmadan yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!

herhangi biri
whichever

You may choose whichever you like. - Hoşlandığın herhangi birini seçebilirsin.

Take whichever you like. - Hoşlandığın herhangi birini al.

bu ilacın herhangi bir yan etkisi var mı
Are there any side effects associated with this medicine
herhangi bir
any

Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout. - Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.

Can you see anything at all there? - Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?

herhangi bir yer
anywhere

Tom says he thinks he could live anywhere. - Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.

Tom isn't currently working anywhere. - Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.

herhangi biri
one

Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends? - Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?

Choose any one from among these. - Bunların arasından herhangi birini seç.

kronik herhangi bir hastalığınız var mı
Do you have any chronic diseases
vücutta herhangi bir kanalın daralması
stenosis