alıcı

listen to the pronunciation of alıcı
Türkçe - İngilizce
recipient

I was the recipient of a large settlement. - Büyük bir yerleşimin alıcısıydım.

What a strange message! There is no sender and no recipients either. - Ne garip bir mesaj! Herhangi bir gönderen veya alıcı da yok.

receiver

Are you the giver or the receiver of this rose? - Bu gülün vericisi misin yoksa alıcısı mısın ?

Tom fixed Mary's satellite receiver. - Tom Mary'nin uydu alıcısını tamir etti.

customer
consignee
consumer
pickup
receiver, recipient
movie camera
sounder
recipient; set
client; addressee
purchaser, buyer, customer, client; consignee; addressee; receiver; movie camera; acceptor
buyer

His job is to negotiate with foreign buyers. - Onun işi yabancı alıcılarla görüşmek.

Let the buyer beware. - Alıcı dikkatli olsun.

vendee
accepter
wireless receiving set
(radio, telephone) receiver
purchaser
addressee , receiver , sink
wireless set
receiver; acceptor
(Bilgisayar) picker
(Bilgisayar) ship to
(Dilbilim) reciever
sendee
receptive
(Bilgisayar) receiver terminal
(Televizyon) electron camera
(Teknik,Televizyon) electronic camera
(Bilgisayar) shipped to
(Ticaret) customers
emptor
client
remittee
{i} receiving
tuner
adressee
receptor
television camera
film camera
sensor
angler
{i} addressee
{i} taker
{i} set

I was the recipient of a large settlement. - Büyük bir yerleşimin alıcısıydım.

{i} acceptor
prepossessing
{i} distributee
absorb
winning
alıcı-verici
duplexer
alıcı verici
transceiver
alıcı adresi
direction
alıcı bulmak
(for something) to sell, have a market, be in demand
alıcı bölge
(Pisikoloji, Ruhbilim) receptor site
alıcı cihaz
receiving unit
alıcı dişli
bottom sprocket
alıcı gözüyle bakmak
to look carefully
alıcı gözüyle bakmak
to look carefully and with interest
alıcı istasyon
receiving station
alıcı kuş
bird of prey
alıcı kılığına girmek
to pretend to be a customer, act as if one wants to buy something
alıcı makara
take-up reel
alıcı matris birimi
(Askeri) receiver matrix unit
alıcı melek
the Angel of Death
alıcı merceği
camera lens
alıcı piyasası
buyer's market
alıcı test seviyesi noktası
(Askeri) receiver test level point
alıcı verici
1. one who takes back a present he has given. 2. two-way radio
alıcı verici
two-way radio
alıcı yönetmeni
cameraman
alıcı yönetmeni
cinematographer
alıcı yönetmeni/yönetmen
cameraman
alıcı çıkana kadar fiyatın düşürüldüğü satış
dutch auction
alıcı çıkmamak
go beging
alıcı ülke
(Ticaret) customer country
alıcı ülke
purchasing country
alıcı-kurutucu
(Otomotiv) receiver-drier
alıcı/verici
(Askeri) transceiver
alev alıcı
(Kimya) flammable
alma; alıcı
(Askeri) receive; receiver
al
grab
göz alıcı
glamorous

Mary earns a lot of money and has a glamorous lifestyle. - Mary çok para kazanır ve göz alıcı bir yaşam tarzına sahiptir.

al
red
al
pick up
al
chestnut
al
receive
göz alıcı
glittering
göz alıcı
glittery
muhtemel alıcı
(Ticaret) prospect
al
here you are
al
trick
al
fraud
al
rosy
al
(Bilgisayar) import
al
(Bilgisayar) retrieve
al
(Bilgisayar) acquire
alıcılar
(Ticaret) accounts receivable
göz alıcı
eye catching
göz alıcı
eyeful
göz alıcı
eye-popping
göz alıcı
flashy
ilintili alıcı
correlation receiver
karar alıcı
(Politika, Siyaset) decision maker
nem alıcı
hydrophilic
nem alıcı
dehumidifier
numune alıcı
spoon
numune alıcı
sampler
salt alıcı
(Bilgisayar,Teknik) receive only
salt alıcı uçbirim
(Bilgisayar) receive only
salt alıcı uçbirim
(Bilgisayar,Teknik) receive only terminal
uydu alıcı-vericisi
transponder
verici-alıcı
(Bilgisayar) duplexer
yetkili alıcı
(Ticaret) authorized consignee
al
{f} gotten
al
{f} skimmed
al
took
al
{f} taken
al
scarlet
al
skim
al
{f} taking
al
{f} take
al
{f} receiving
al
rubicund
al
skimm
al
{f} excerpt
Al
Places that are snowy, and or rocky (old Turkic)
Alıcılar
recipients
al
it take
can alıcı nokta
epicenter
agresif alıcı
aggressive buyer
al
ruddy
al
red, vermilion, scarlet; (at) chestnut, bay; rouge
al
vermilion, flame scarlet, red
al
having a bright red coloring
al
bay (horse)
al
pick#up
al
(Tekstil) flame scarlet
al
allow
al
(Tekstil) goya
al
ruby
al
(Tekstil) vermilion
al
here
al
mat
alıcılar
clientele
alıcılar
group of customers
alıcılar
customer base
bilinmeyen alıcı
(Bilgisayar) unknown recipient
borsada satıcının kendi malına alıcı olması
washroom sale
can alıcı
fateful
can alıcı bölüm
centre piece [Brit.]
can alıcı nokta
epicentrum
can alıcı nokta
epicentre [Brit.]
can alıcı nokta
the most sensitive spot
can alıcı nokta
the crucial point
can alıcı nokta
tender spot
can alıcı nokta
quick
can alıcı noktadan
to the quick
can alıcı noktaya dokunmak
strike the right chord
ehil alıcı
(Askeri) eligible recipient
en can alıcı bölüm
center piece
gelin alıcı
1. person sent by the bridegroom to fetch the bride. 2. slang policeman, cop, fuzz
gönül alıcı
conciliatory
gönül alıcı
suasive
göz alıcı
refulgent
göz alıcı
striking
göz alıcı
grandiose
göz alıcı
(Hukuk) dazzling
göz alıcı
eye-catching, flashy, striking, attractive, glamorous
göz alıcı
screaming
göz alıcı
eye-catching
göz alıcı
staring
göz alıcı
splendiferous
göz alıcı
radiant
göz alıcı
resplendent
göz alıcı
flamboyant

Tom was so flamboyant. - Tom oldukça göz alıcıydı.

göz alıcı
spectacular
göz alıcı
attractive
göz alıcı
jazzy
göz alıcı hale getirmek
glamorize
göz alıcı kıyafet
regalia
göz alıcı şey
eye catcher
her yayını çeken alıcı
all wave receiving set
heterodin alıcı
heterodyne receiver
hidrojen alıcı
hydrogen acceptor
kimyasal alıcı
(Pisikoloji, Ruhbilim) chemoreceptor
kinestetik alıcı
kinesthetic receptor
kristalli alıcı
crystal receiver, crystal set
kurumsal alıcı
(Ticaret) organizational customer
kuş alıcı
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) [syn.: kuş alıcı, alıç] acerola
masa üstü alıcı
table set
mekanik alıcı
(Pisikoloji, Ruhbilim) mechanoreceptor
muhtemel alıcı
prospective buyer
nem alıcı filtre
filter dehydrator
nem alıcı su
dehumidifier water
oksijen alıcı
oxygen acceptor
oral alıcı kişilik
(Pisikoloji, Ruhbilim) oral receptive character
panoramik alıcı
panoramic receiver
parakete hatası; dijital alıcı; felaketzedelere yardım
(Askeri) dead reckoning; digital receiver; disaster relief
pasif-alıcı özlem
(Pisikoloji, Ruhbilim) passive-receptive longing
portatif alıcı
portable receiver
pozitif geri beslemeli alıcı
regenerative receiver
pozitif geribeslemeli alıcı
(Elektrik, Elektronik) regenerative receiver
renkli alıcı
colour receiver
satın alıcı
buyer, purchaser
sesli alıcı
sound camera
sesüstü yinelenimli alıcı
superheterodyne
sesüstü yinelenimli alıcı
superhet
sesüstü yinelenimli alıcı
super
siyah-beyaz alıcı
monochrome receiver
taktik alıcı teçhizat
(Askeri) tactical receive equipment
tatlılık alıcı
sweetwater
tedrici alıcı potansiyeli
(Pisikoloji, Ruhbilim) graded receptor potential
televizyon alıcı tüpü
orthicon
toptan alıcı
(Ticaret) wholesale buyer
toptan satın alıcı
(Ticaret) wholesale buyer
uzaktan görüntü alıcı-gönderici
(Askeri) remote imagery transceiver
yönlü alıcı
directional receiver
âl
peachy
öz-alıcı
(Pisikoloji, Ruhbilim) autoreceptors
İngilizce - İngilizce

alıcı teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

AL
Alabama, a state of the United States of America
AL
The American League
AL
Alagoas, a state of Brazil
Al
A diminutive of the male given names Alan, Albert, Alex, Alexander, Alfred, and other names beginning with Al-
al
artificial life
al
country code for Albania
al
assembly language
al
other things
al
autograph letter
al
other persons
AL
state in the southeastern United States
Al
axial length ATR against-the-rule astigmatism
Al
Aluminum; a metal that is toxic to trees and fish
Al
a silvery ductile metallic element found primarily in bauxite
Al
malleable silvery metallic element used in alloys and in the manufacture of lightweight objects (Chemistry)
Al
The Assistant Leader: This is a team role that is unique to the Therapeutic Spiral Model It was created to help manage the integration of group members into a TSM drama when they are triggered The AL directs all subscenes that are outside of the circle of safe experiencing
Al
all', alla, alle - To; used with other words, e g al Fine (to the end)
Al
Aluminum
Al
Alabama
Al
stands for "Aluminum wire"
Al
an East Indian tree HO - expresses surprise OX - a clumsy person
Al
Annual Leave The Federal government has made provisions for authorized absence from work, usually through earned leave, for most of its employees Annual leave is earned on the basis of years of Federal service Full-time employees with 15 years or more of service earn 26 days of annual leave a year; those with three but less than 15 years earn 20 days; and those with less than three years earn 13 days
Al
diminutive of Alan, Albert, Alex, Alexander and Alfred
Al
Autograph Letter, in the handwriting of the author but not signed (see ALS)
Al
-The chemical symbol for aluminum
Al
a state in the southeastern United States on the Gulf of Mexico; one of the Confederate states during the American Civil War
Al
A protocol that translates data into a format that can be interpreted by the ATM Cell
Al
Aft/Left
Al
abbr Access Line
Al
Action Level The concentration of a contaminant which, if found to be exceeded, will trigger further treatment or other procedures that the water system must follow to lower the level
Al
One of two aliens that appeared in SailormoonR He disguised herself as Ginga Seijuurou and attended Juban Junior High School He had a crush on Tsukino Usagi
Al
{i} male first name (form of Albert)
Al
Is an acronym for the ICQ feature call Active List to create/join a group of individuals with the same interests
Al
(Advanced Leader) - This award is given to those achieving the Competent Leader award, served a complete term as a District Officer, completed the High Performance Leadership Program, and served successfully as a Club Sponsor, Mentor, or Specialist
Al
Exchangeable aluminum, i e aluminum that may be taken up by roots Aluminum in the soil solution is very toxic to plants The lower the pH, the more plant available aluminum is
Al
all', alla, alle: To; used with other words, e g al Fine (to the end)
Al
ANSI-labeled tape without user-label processing
Al
Albania
Al
Action Level The concentration of a contaminant which, if exceeded, triggers treatment or other requirement, which a water system must follow
al
All
al
Indian mulberry
al
Albania (in Internet addresses). The symbol for the element aluminum. written abbreviation for Alabama. Among Arab groups, a term denoting a tribe, clan, family, or other patrilineal filiation. It often refers to a ruling line or dynasty and generally precedes a substantive name (e.g., l Sad) but is not connected by a hyphen; it is unrelated to the Arabic definite article, al-. In Britannica Concise Encyclopedia, entries for Arab tribal and dynastic groups are alphabetized under the substantive (e.g., for l Sad, see Sad dynasty). Abu al Fath Jalal al Din Muhammad Akbar Al Jazair Muhi al Din Muhammad Abu Ali al Husayn ibn Abd Allah ibn Sina Zahir al Din Muhammad Khayr al Din Busra al Sham Al Qahirah Al Dawhah Abu al Qasim Mansur Al Jazirah Muhammad Shams al Din Hafiz Al Khalil Al Hijaz Mawlana Nur al Din Abd al Rahman ibn Ahmad Al Quds Al Qayrawan Al Uqsur Al Manamah Al Makkah Al Madinah Al Mawsil Al Nasirah Jalal al Din al Rumi Sa al Hajar Salah al Din Yusuf ibn Ayyub Saud ibn Abd al Aziz al Faysal Al Saud tarabulus al Sham tarabulus al Gharb Abd al Malik ibn Marwan Abd al Mu'min ibn Ali Abd al Rahman III Abd al Samad Abd Allah ibn Muhammad al Tai'ishi Muhammad ibn Abd al Karim al KhaTTabi Abu Hanifah al Numan ibn Thabit al Khwarizmi Muhammad ibn Musa al Khwarizmi Aziz al Din Alamgir II al Muwahhidun Unitarians al MurabiTun Amr ibn al As Muhammad Abd al Rauf al Qudwah al Husayni Ashari Abu al Hasan al Assad Hafiz al Azhar University al Banna' Hasan al barzakh al Basrah Al Biqa Valley Al Al Bekaa Biruni al Bukhari Abu Abd Allah Muhammad ibn Ismail al Capp Al Dayr al Bahri Deir al Bahri Al Bahr al Mayyit Al Furat Fakhr al Din al Razi Faruq al Awwal Ghannouchi Rachid al Rashid al Ghannushi Bahr al Ghazal Al Jawlan Gore Al Wadi al Kabir Hajjaj ibn Yusuf al Thaqafi al Hallaj al Hawr al Hammar Harun al Rashid Hasan al Basri al Abu Said ibn Abi al Hasan Yasar al Basri Jabal al Shaykh Hirah Al Husayn ibn Ali al Husayni Amin al Ibn al Arabi Abu Zayd Abd al Rahman ibn Khaldun Abd al Aziz ibn Abd al Rahman ibn Faysal Al Sidi Muhammad Idris al Mahdi al Sanusi Ikhwan al Safa' ilm al hadith Islambuli Khalid al Bahr al Jabal Jamal al Din al Afghani Jazeera Al al Jazirah Jili al Jizah Al Jolson Al Kharj Al Khidr al Kindi al Yakub ibn Ishaq al Sabah al Kindi Battle of Al Uqab Lat al Ma'mun al Madani Abbasi al Mahdi al Muhammad Ahmad ibn al Sayyid Abd Allah Al Maktum Maktum family Bab al Mandab Muhasibi al Al Ikhwan al Muslimun Mutanabbi Abu al tayyib Ahmad ibn Husayn al Nahdah Hizb al Al Nahyan Nahyan family Nasir al Din Shah Jamal Abd al Nasir Bahr al Nil Nizam al Mulk Nur al Hilmi Burhanuddin bin Muhammad Nuri al Said Qaddafi Muammar al Muammar al Qadhdhafi Qaeda al al Qaidah Qasimi Sheikh SulTan ibn Muhammad al Razi al Abu Bakr Muhammad ibn Zakariyya al Razi Rub al Khali Al Saud Saud family Said ibn Yusuf al Fayyumi Al Sabah Sabah family Sadr Musa al Safi al Din Sharani al Abd al Wahhab ibn Ahmad Shafii Abu Abd Allah Muhammad ibn Idris al Shatt al Arab Shubra al Khaymah tabari al Abu Jafar Muhammad ibn Jarir al tabari tahTawi Rifaah Rafi al Takfir wa al Hijrah Al Thani Thani family Turabi Hasan al Umar ibn al KhaTTab al Hajj Umar ibn Said Tal Unser Bobby and Al Wahhab Muhammad ibn Abd al Yasin Abd al Salam Abd al Qadir ibn Muhyi al Din ibn MusTafa al Hasani al Jazairi Ahsa'i Ahmad al Shaykh Ahmad ibn Zayn al Din Ibrahim al Ahsai Abu al Walid Muhammad ibn Ahmad ibn Muhammad ibn Rushd Lajnat al Difa an al Huquq al Shariyyah Farabi al Muhammad ibn Muhammad ibn tarkhan ibn Uzalagh al Farabi Harakat al Tahrir al WaTani al FilasTini Palestine National Liberation Movement Ghazali al Abu Hamid Muhammad ibn Muhammad al tusi al Ghazali al Ghazzali Harakat al Muqawimah al Islamiyyah Islamic Resistance Movement Abu Abd Allah Muhammad ibn Abd Allah al Lawati al tanji ibn BaTTuTah Ghiyath al Din Abu al Fath Umar ibn Ibrahim al Neyshaburi al Khayyami Munazzamat al Tahrir al FilasTiniyyah Sanusi al Sidi Muhammad ibn Ali al Sanusi al Mujahiri al Hasani al Idrisi Suhrawardi al al Maqtul Shihab al Din Yahya ibn Habash ibn Amirak al Suhrawardi
al
shortened to a-
al
Although; if
al
To; at; on; in OF
al
All; wholly; completely; as, almighty, almost
al
The Arabic definite article answering to the English the; as, Alkoran, the Koran or the Book; alchemy, the chemistry
Türkçe - Türkçe
Ahize, almaç
Kendisine bir şey gönderilen kimse
Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz
Görüntüleri alan cihaz, kamera
Almaç
Satın almak isteyen kimse, müşteri
Azrail
Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt
alıcı kuş
Atmaca
alıcı verici
Bağışladığını geri alan
alıcı yönetmeni
Alıcıyı doğrudan doğruya çalıştıran ve yöneten, alıcı hareketlerini gerçekleştiren, görüntülerin filme alınmasını sağlayan kimse, kameraman
alıcı yönetmeni
Televizyon alıcısını doğrudan çalıştıran kimse, kameraman
al
Aldatma, düzen, tuzak, hile: "Al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz."- Atasözü
Al
Eski Türkler'in karlı ve veya yüksek yerler için kullandıkları söz. Aynı zamanda beyaz anlamına da gelir
Al
White (in old Turkic)

Allı dağlar yücedir.

AL
(Hukuk) Evlat, sülale
Al
Alüminyum'un kısaltması
al
Aldatma, oyun, düzen
al
Yüze sürülen pembe düzgün
al
Hile, düzen
al
Kolun bilekten aşağı kısmı
al
Kanın rengi, kızıl, kırmızı
al
Bayrak kumaşı
al
Alüminyum elementinin simgesi
al
Aldatma, düzen, tuzak, hile
al
Dorunun açığı, kızıla çalan (at donu)
al
Büyük bölümü ipekten dokunan kırmızı renkli örtü veya mendil
al
Bu renkte olan
al
Yüze sürülen pembe düzgün, allık
al
Serap
can alıcı
Kahredici, kendinden geçirici, aşırı çekici
can alıcı
En önemli, en çarpıcı
can alıcı
Azrail
gelin alıcı
Gelini götürmek için oğlan evinden gelen kimse
göz alıcı
Güzelliği ile ilgi çeken, alımlı, göze çarpan
ÂL
(Osmanlı Dönemi) Yaz sıcaklarında su gibi görünen serap
ÂL
(Osmanlı Dönemi) Sülâle, soy, hânedan. Akrabâ ve taallukat
ÂL
(Osmanlı Dönemi) Hile, tuzak
Âl
(Osmanlı Dönemi) Peygamberimizin âilesine mensup olanlar
alıcı