Patricia turnuvayı organize edecek.
- Patricia will organize the tournament.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.
- One organization allegedly controls the European drug market.
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Organizasyon ne tür araştırma yapar?
- What kind of research does the organization do?
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- He is playing an important role in our organization.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
Hangi organizma sıtmaya neden olur?
- Which organism causes malaria?
İnsan karmaşık bir organizmadır.
- Man is a complex organism.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
- Have you heard anything about the organization?
Çok tertipli değilim.
- I'm not very organized.
Sen çok tertipli değilsin, değil mi?
- You aren't very organized, are you?
Tom düzenli, değil mi?
- Tom is organized, isn't he?
Tom genellikle oldukça düzenli.
- Tom is usually quite organized.
Organik gıda yemek paraya değer mi?
- Is eating organic food worth the money?
Organik gıda yemek maliyetine değer mi?
- Is eating organic food worth what it costs?
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
- Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Biz bir proje ekibi düzenledik.
- We organized a project team.
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
Uzaydan görülebilen Great Barrier Reef, canlı organizmalar tarafından yapılan dünyadaki en büyük yapıdır.
- Visible from space, the Great Barrier Reef is the largest structure on Earth made by living organisms.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Wearing a motorcycle helmet is optional in Pennsylvania, but that's no reason for Ben Roethlisberger to go out and practise his organ donor technique.
Georgie Fame plays all types of keyboards including electric piano, organ, and Hammond organ.
According to a recent survey by Jupiter Research, 80 percent of Web users get information from organic search results.
Most types of German field divisions include an organic reconnaissance battalion, and the remainder have strong reconnaissance companies.
The organization of the book is as follows.
Your work desk is so neat and tidy - I've never met someone so organized before!.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
Have you heard anything about the organization?
- Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
What kind of research does the organization do?
- Organizasyon ne tür araştırma yapar?
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
The skin is the largest organ of the body.
- Deri, vücudun en büyük organıdır.
The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
- Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.
Tom underwent an organ transplant surgery.
- Tom'a organ nakli ameliyatı yapıldı.
... - ( "Charge" plays on organ ) - GOT ANY REQUESTS? ...