Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
- The central nervous system consists of four organs.
Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- We dissected a frog to examine its internal organs.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- He is playing an important role in our organization.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
Terör örgütlerinden nefret ediyorum.
- I hate terrorist organizations.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Tom bu örgütün bir üyesidir.
- Tom is a member of this organization.
İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.
- One organization allegedly controls the European drug market.
Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor.
- The World Health Organization says alcohol abuse is the third leading cause of death and disability in the world.
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
- Have you heard anything about the organization?
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
Bu tek hücreli bir organizmadır.
- That is a unicellular organism.
Bakteriler mikroskobik organizmalardır.
- Bacteria are microscopic organisms.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Organizasyon ne tür araştırma yapar?
- What kind of research does the organization do?
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Çok tertipli değilim.
- I'm not very organized.
Tom çok tertipli değildi.
- Tom wasn't very organized.
Tom genellikle oldukça düzenli.
- Tom is usually quite organized.
Tom düzenli görünüyor.
- Tom seems to be organized.
Tom sadece organik gıda yer.
- Tom only eats organic food.
Organik gıda yemek paraya değer mi?
- Is eating organic food worth the money?
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti.
- Tom organized his CDs by artist.
Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
- The speaker organized his lecture notes.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
Uzaydan görülebilen Great Barrier Reef, canlı organizmalar tarafından yapılan dünyadaki en büyük yapıdır.
- Visible from space, the Great Barrier Reef is the largest structure on Earth made by living organisms.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Wearing a motorcycle helmet is optional in Pennsylvania, but that's no reason for Ben Roethlisberger to go out and practise his organ donor technique.
Georgie Fame plays all types of keyboards including electric piano, organ, and Hammond organ.
According to a recent survey by Jupiter Research, 80 percent of Web users get information from organic search results.
Most types of German field divisions include an organic reconnaissance battalion, and the remainder have strong reconnaissance companies.
The organization of the book is as follows.
Your work desk is so neat and tidy - I've never met someone so organized before!.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
That organization depends on voluntary contributions.
- Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
This organization was founded one hundred and eleven years ago.
- Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
The skin is the largest organ of the body.
- Deri, vücudun en büyük organıdır.
The surgeon persuaded me to undergo an organ transplant operation.
- Cerrah beni bir organ nakli operasyonu geçirmem için ikna etti.
Tom got a transplant.
- Tom organ nakli oldu.
... - ( "Charge" plays on organ ) - GOT ANY REQUESTS? ...