Tom çok tertipli değildi.
- Tom wasn't very organized.
Çok tertipli değilim.
- I'm not very organized.
Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
- Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti.
- Tom organized his CDs by artist.
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
O, bir yaz rock festivali düzenledi.
- He organized a summer rock festival.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Tom çok düzenli değil.
- Tom isn't very organized.
Tom düzenli görünüyor.
- Tom seems to be organized.