akla

listen to the pronunciation of akla
Türkisch - Englisch
mind to
akıl
wisdom
akla uygun
sensible
aklamak
acquit
akıl
{i} intelligence

Someone famous said that imagination is more important than intelligence. - Ünlü biri hayal akıldan daha önemlidir dedi.

akıl
mind

One should bear in mind that time is money. - İnsan paranın zaman olduğunu akılda tutmalıdır.

Little thing please little minds. - Küçük şey küçük akılları memnun eder.

akıl
wit

Tom knows better than to fight with you. - Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.

She knows better than to argue with him. - O, onunla tartışmayacak kadar akıllıdır.

akıl
reason

A smart dog never barks for no reason. - Akıllı bir köpek asla sebepsiz havlamaz.

This reasoning is really insane. - Bu akıl yürütme gerçekten delice.

akla uygun
legitimate
akla uygun
judicious
akla yatkın
rational
akla getirme
association
akla getirme
evocation
akla getirmek
suggest
akla uygun
advisable
akla yatkın
sober
akla uygun
possible
akla uygun gelmek
make sense
akla hayale gelmedik
undreamed of
akla hayale gelmedik
undreamed
akla hayale gelmedik
unimagined
akla hayale gelmedik
not imagined even in a dream
akla hayale gelmedik
undreamt of
akla hayale gelmedik
undreamt
akla karayı seçmek
(deyim) Meet a lot of difficulties
akla uygun biçimde
reasonably
akla uygun biçimde
logically
akla uygun biçimde
rationally
akla uymaz
reasonable fit
akla gelmedik
unthinkable
akla gelmek
occur
akla gelmek
flash
akla gelmeyecek şey
the unthinkable
akla gelmeyen
elusive
akla gelmez
unthinkable
akla getirmek
be redolent of
akla getirmek
to bring to mind
akla hayale gelmedik
unthought of
akla hayale gelmez
undreamt of
akla hayale gelmez
undreamed of
akla hayale gelmez
undreamed-of, incredible, unimaginable
akla hayale sığmaz
imagination boggles at the thought
akla hayale sığmaz
unthinkable
akla karayı seçmek
to have a very hard time
akla karayı seçmek
to meet a lot of difficulties; to be hard put to do sth
akla sığmamak
to be unbelievable
akla sığmaz
unbelievable, preposterous
akla uygun
reasonable
akla uygun
reasonable, sensible
akla uygun
colorable
akla uygun
conceivable

We've tried every conceivable method, but absolutely nothing works. - Biz her akla uygun yöntemi denedik, ama kesinlikle hiçbir şey işe yaramıyor.

akla uygun hale getirmek
rationalize
akla uygun olarak
reasonably
akla uygun olmayan
absonant
akla uygunluk
rationality
akla yakın
reasonable, sensible
akla yakın
plausible
akla yakınlık
plausibility
akla yatkın
reasonable
akla yatkın
rational, advisable, plausible
akla yatkın
probable
akla yatkın
earthly
akla yatkın
sane
akla yatkın hale getirme
rationalization
akla yatkın olmama
inadvisability
akla yatkın olmama
flimsiness
aklamak
justify
akıl
{i} memory
akıl
brain

Who is the brains of this operation? - Bu operasonun akıl hocaları kimdi?

The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy. - Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.

akıl
mental

Tom is in a mental institution. - Tom bir akıl hastanesinde.

Are you mentally ill? - Akıl hastası mısınız?

akıl
{i} advice

He was wise enough to take her advice. - Ondan tavsiye alacak kadar akıllıydı.

Sami was smart enough to listen to Layla's advice. - Sami, Leyla'nın tavsiyesini dinleyecek kadar akıllıydı.

aklamak
absolve
aklamak
exonerate
akıl
gray matter
akıl
{i} Psyche
akla gelmek
(deyim) come to mind
akla getirmek
conjure up
akla getirmek
(Dilbilim) bring back
akla getirmek
bring to mind
akla getirmek
associate with
akla getirmek
call to mind
akla uygun
conceiving
akla uygun
politic
akla uygun
(Ticaret) sound
akıl
guidance
akıl
understanding
akıl
long
akıl
idea

Great minds discuss ideas, average minds discuss events, small minds discuss people. - Büyük akıllar fikirleri, ortalama akıllar olayları, küçük akıllar ise kişileri tartışır.

The ideal woman for me would be well-mannered, intelligent and a polyglot. - Benim için ideal kadın, iyi huylu, akıllı ve birçok dilli olacaktır.

akla gelen
imaginable
akla uygun
(Ticaret) rational
akla uygun
admissible
aklamak
clear
aklamak
exculpate
akıl
headpiece
akıl
intellect

Health and intellect are the two blessings of life. - Sağlık ve akıl, hayatın iki nimetidir.

akıl
sapience
akıl
mentality
akıl
fettle
akıl
head

You've got a good head on your shoulders. - Sen akıllı ve zeki birisin.

I admit he's smart, but does he have to talk over everyone's heads all the time? - Onun akıllı olduğunu kabul ediyorum ama o her zaman karşısındakinin anlayamayacağı şekilde konuşmak zorunda mı?

akıl
discernment
Akıl
rational faculty
aklamak
Vindicate

Sami wanted to vindicate himself. - Sami kendini aklamak istiyordu.

akıl
ıntellect
Hangi akla hizmet ediyor
Why on earth is he/she doing such a silly thing?
akla gelmek
come back
aklamak
purge
aklamak
whitewash
aklamak
to clear (someone) of responsibility
aklamak
to acquit, to absolve, to exonerate " ibra etmek; (kara parayı) to launder
aklamak
launder

What exactly is money laundering? - Para aklamak tam olarak nedir?

Tom was accused of money laundering. - Tom kara para aklamakla suçlandı.

aklamak
{f} whiten
aklamak
{f} brighten
akıl
senses
akıl
comprehension
akıl
mind, comprehension
akıl
nous
akıl
strength of mind
akıl
idea, opinion, thought
akıl
chump
akıl
intelligence, brain, reason " us; memory" " bellek; advice" " öğüt; opinion, idea
akıl
consciousness
akıl
loaf
akıl
reason, intelligence; wisdom, discernment, discretion
akıl
bean
akıl
grey matter
akıl
prudence
akıl
sense
akıl
psycho
akıl
pate
akıl
prudent
akıl
sentient
hangi akla hizmet
(deyim) what possessed you
hangi akla hizmet ediyor
(Konuşma Dili) What's making him do such a strange thing?
hangi akla hizmeten
(deyim) what possessed you
ne akla hizmet ediyor
Why on earth is he doing such a thing?
sonradan akla gelen düşünce
afterthought
Türkisch - Türkisch

Definition von akla im Türkisch Türkisch wörterbuch

AKLA'
(Osmanlı Dönemi) Eli kesik
Akıl
(Osmanlı Dönemi) DERS
âkıl
(Osmanlı Dönemi) akıllı
akıl
Vaka'nin duyu organlarıyla hissedilip beyne nakledilmesi ve on bilgilerle yoğrulup yorumlanması
AKIL
(Osmanlı Dönemi) Bak: Akl
Akla uygun
makul
Aklamak
tebriye etmek
Aklamak
ibra etmek
Akıl
(Osmanlı Dönemi) MECR
Akıl
(Osmanlı Dönemi) UNAB
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HULÜM
Akıl
(Osmanlı Dönemi) SEDAD
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HÜRMAN
Akıl
(Osmanlı Dönemi) HULM
Akıl
(Osmanlı Dönemi) MİRRE
Akıl
(Osmanlı Dönemi) CÂL
Akıl
us
aklamak
Başarılı gösterilmek, değerli olarak nitelendirilmek
aklamak
Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek
aklamak
Başarılı gösterilmek, değerli olarak nitelendirilmek: "Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır."- N. Cumalı
akıl
Hafıza, bellek
akıl
Düşünce, kanı
akıl
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us: "Akıl yaşta değil baştadır."- Atasözü
akıl
Düşünce, kanı: "Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve!"- A. K. Tecer
akıl
Öğüt, salık verilen yol
akıl
Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
akıl
Hafıza, bellek: "Hâlâ aklımda o tufan yağmuru."- C. S. Tarancı. Öğüt, salık verilen yol
akıl
Düşünce, niyet
ÂKIL
(Osmanlı Dönemi) (E) Uyanık. Aklı başında. Tedbirli. Düşüncesi sağlam. Huşyâr
akla
Favoriten