Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
- My boy can't do addition properly yet.
Toplamayı severim ama çıkarmayı değil.
- I like addition but not subtraction.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Çok çabuk bir şekilde ilave yapmamız mümkündür.
- It is possible for us to do addition very quickly.
Komite eklemeyi onayladı.
- The committee approved the addition.
Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor.
- Additions and deletions are not shown immediately.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
- Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
- He is handsome. In addition, he is good at sport.
Bu pul, benim koleksiyonum için iyi bir katkı olacak.
- This stamp will be a good addition to my collection.
Ek olarak beş dolar ödedim.
- I paid five dollars in addition.
İngilizceye ek olarak Almanca eğitimi yapmak istiyorum.
- I want to study German in addition to English.
Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.
- In addition to being a doctor, he is a writer.
Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.
- In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
- I had to pay 5 dollars in addition.
Maaşına ek olarak biraz geliri var.
- He has some income in addition to his salary.
Bitki yaşamı için, suya ek olarak güneş ışığı kesinlikle gereklidir.
- In addition to water, sunshine is absolutely necessary for plant life.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Buna ek olarak bir şeye ihtiyacın var mı?
- Do you need anything in addition?
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
The addition of five more items to the agenda will make the meeting unbearably long.
... internet. We wrote the World Wide Web. In addition, we also helped to invent television, ...
... in addition to this group there are about 26 other ...