I always rise at six every morning.
- Ben her sabah her zaman altıda kalkarım.
The sun always rises in the east.
- Güneş her zaman doğudan doğar.
It's unlikely that the boss would consider giving Tom a raise.
- Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.
Tom didn't have the courage to ask his boss for a raise.
- Tom'un patronundan zam istemeye cesareti yoktu.
You can always use some extra cash.
- Her zaman biraz fazla nakit kullanabilirsin.
During hard times, people might not go on a trip, but they might be willing to pay extra for good coffee.
- Zor zamanlarda, insanlar geziye gitmek istemeyebilir fakat iyi kahve için fazla ödemeye istekli olabilirler.
In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
- Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation.
- Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.
Recently, the number of foreigners working or studying in Japan has increased.
- Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.
He asked for a pay raise.
- O bir maaş zammı istedi.
Tom asked for a pay raise.
- Tom bir maaş zammı istedi.