Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
- They worked hard in order to develop a new machine.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir.
- Turkey is a developed country.
Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir.
- India is a developing country.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Darwin, evrim teorisini geliştirdi.
- Darwin developed the evolutionary theory.
Son gelişmeler onların seyahat planlarını değiştirmelerine neden oldu.
- Recent developments caused them to change their travel plans.
Ticaret şehirlerin gelişmesine neden oldu.
- Commerce led to the development of cities.
Newton İngiliz parası taklitçiliğini önlemek için gelişen tekniklerde etkiliydi.
- Newton was instrumental in developing techniques to prevent counterfeiting of the English money.
Tom bir yazılım geliştiricisi.
- Tom is a software developer.
Tom bir video oyunu geliştiricisi.
- Tom is a video game developer.
Gelişmiş bir ülke olsa bile Abd'de hala bazı çok yoksul insanlar var.
- Even though the United States is a developed country, it still has some very poor people.
Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir.
- Kazakhstan is one of the developed countries in Central Asia.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir.
- India is a developing country.
Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
- For the sake of long-term interests, we have decided to sell the development department.
Onun çalışmaları bilimsel araştırmayı geliştirmeye çok katkıda bulundu.
- Her studies contributed greatly to developing scientific research.
Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı.
- We had hopes of developing tourism on a big scale.
Değişim bazen zor olabilir, ancak yeni fırsatlar yaratabilir ve kişisel büyüme ve gelişme aracı olabilir.
- Change can sometimes be difficult, but it can also open up new opportunities and be a means of personal growth and development.
Hangisi daha önemlidir, ekonomik büyüme mi yoksa çevrenin korunması mı?
- Which is more important, economic development or environmental protection?
İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.
- Primitive calculating machines existed long before computers were developed.
Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
- Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
Yerel yönetim, sürdürülebilir kalkınma konusunda çok endişeli.
- The local government is very concerned about sustainable development.
Ekonomik kalkınma Afrika için önemli.
- Economic development is important for Africa.
Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı.
- We had hopes of developing tourism on a big scale.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir.
- India is a developing country.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
- After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
Amcası insan klonlama gelişimini onayladı.
- His uncle approved the development of human cloning.
Fadıl, Kahire yakınlarındaki bir sitede yaşıyordu.
- Fadil lived in a housing development near Cairo.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.
I need to develop a plan for the next three weeks.
An embryo develops into a fetus and then into an infant.
Our news team brings you the latest developments.
Of more significance in the nature of branch development; in the Jubulaceae, as in the Porellaceae, branches are acroscopic and normally replace a ventral leaf lobe.
The development of this story has been slow.
Our development department has produced three new adhesives this year.
... incentivized to develop better ways of doing things. What is not in doubt is that the ...
... them to develop those crops that can feed those their families, feed their communities, ...