In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
- Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
Education aims to develop potential abilities.
- Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
He is engaged in developing new materials.
- Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır.
We had hopes of developing tourism on a big scale.
- Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı.
I'm interested in improving my French.
- Fransızcamı geliştirmekle ilgileniyorum.
I'm interested in improving my German.
- Almancamı geliştirmekle ilgiliyim.
Musical talent can be developed if it's properly trained.
- Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.
Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
- Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
Reformers aim to improve the government.
- Reformcular hükümeti geliştirmeyi hedefliyor.
So-called winter time is expected to enhance the college reform.
- Sözde kış döneminin üniversite reformunu geliştirmesi bekleniyor.
That's something we'll improve on.
- Bu geliştireceğimiz bir şey.
Human beings evolved their intelligence.
- İnsan, zekasını geliştirdi.
This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.
- Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
He is making good progress in playing the piano.
- Piano çalmada kendini iyi geliştiriyor.
I would like to improve my English pronunciation.
- İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.
You can improve your English if you try.
- Eğer gayret edersen İngilizceni geliştirebilirsin.
You've improved your English.
- İngilizceni geliştirdin.
Almost everything has been improved.
- Neredeyse her şey geliştirilmektedir.
So-called winter time is expected to enhance the college reform.
- Sözde kış döneminin üniversite reformunu geliştirmesi bekleniyor.
Can't you enhance the image?
- İmajını geliştiremez misin?
Human beings evolved their intelligence.
- İnsan, zekasını geliştirdi.
This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.
- Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
They devised ingenious solutions.
- Onlar ustaca yapılmış çözümler geliştirdiler.
Tom devised a plan to burglarize Mary's house.
- Tom, Mary'nin evinini soymak için bir plan geliştirdi.
We are all looking forward to your coming.
- Gelişinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
Did you notice him coming in?
- Onun içeri gelişini fark ettin mi?
Possibly, the accident will delay his arrival.
- Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.
The arrival of the troops led to more violence.
- Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
Civilization has flourished for hundreds of years in this hidden land.
- Medeniyet bu gizli topraklarda yüzlerce yıldır gelişti.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.
The advent of the euro is the beacon for the new millennium.
- Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.
The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.