opening- teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- open
- açık
Pencereler açık uyuma.
- Don't sleep with the windows open.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
- open
- açmak
Tom Mary'yi ona gönderilen bir zarfı açmak için buğulama yapmaya çalışırken yakaladı.
- Tom caught Mary trying to steam open an envelope addressed to him.
Ben bir tasarruf hesabı açmak istiyorum.
- I'd like to open a savings account.
- <span class="word-self">openingspan> ceremony
- açılış töreni
- open
- açılmak
Amerika Birleşik Devletlerinde sivil haklar için mücadele 1954 yılında başladı, hükümetin herkese okul açılmak zorunda olduğunu söylediğinde.
- The fight for civil rights in the United States started in 1954, when the government said school had to be open to everyone.
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} açma
Kutuyu açmayı başardı.
- She succeeded in opening the box.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} ağız
- <span class="word-self">openingspan>
- açılış
İkide açılışımız var.
- We have an opening at two o'clock.
Açılış töreni dün gerçekleşti.
- The opening ceremony took place yesterday.
- open
- açık (kapı)
- <span class="word-self">openingspan>
- fırsat
Yeni fırsatlar sana açılıyor.
- New opportunities are opening up to you.
- <span class="word-self">openingspan>
- kapı
O, kapıyı açmaya çalıştı.
- He tried opening the door.
Kapıyı açabilir miyim?
- Would you mind my opening the door?
- open
- açık uygun
- open
- hazır
- open
- {s} çözülmemiş (sorun)
- effective <span class="word-self">openingspan>
- etkin açıklık
- grand <span class="word-self">openingspan>
- açılış
- open
- (Ticaret) açılış değeri
- open
- genişletmek
- open
- gelişmek
- open
- (Bilgisayar) pencere boyutunu değiştirir
- open
- cömert
- open
- ödenmemiş (borç)
- open
- meydanda olan
- open
- aşikar
- open
- ağaçsız
- open
- kapanmamış
- open
- uyarmak
- open
- yarılmak
- open
- zarfı açmak
O zarfı açmak için kesti.
- He cut the envelope open.
Tom Mary'yi ona gönderilen bir zarfı açmak için buğulama yapmaya çalışırken yakaladı.
- Tom caught Mary trying to steam open an envelope addressed to him.
- open
- çatlamak
- open
- fora etmek
- open
- (Bilgisayar) açılış
Açılış töreni dün gerçekleşti.
- The opening ceremony took place yesterday.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
- open
- bildirmek
- open
- açmak (bavul)
- open
- uygun
- open
- semsiye açmak
- open
- meydan
- open
- göstermek
- open
- paket açmak
- open
- yaymak
- <span class="word-self">openingspan>
- (Dilbilim) genişleme
- <span class="word-self">openingspan>
- (Ticaret) münhal kadro
- <span class="word-self">openingspan>
- açıt
- <span class="word-self">openingspan>
- açıcı
- <span class="word-self">openingspan>
- (Bilgisayar) açılan dosya
- <span class="word-self">openingspan>
- (Mimarlık) açım
- <span class="word-self">openingspan>
- açık kadro
- <span class="word-self">openingspan>
- (Bilgisayar) açılan
- <span class="word-self">openingspan>
- boşluk
- <span class="word-self">openingspan>
- kapı boşluğu
- <span class="word-self">openingspan>
- (Bilgisayar) açılıyor
Yeni fırsatlar sana açılıyor.
- New opportunities are opening up to you.
- <span class="word-self">openingspan>
- açarak
Onlar bir şişe şarap açarak onun başarısını kutladılar.
- They celebrated his success by opening a bottle of wine.
- <span class="word-self">openingspan>
- açılım
- <span class="word-self">openingspan>
- (Ticaret) pazar
Arkadaşım bana bu önümüzdeki pazartesi İspanyolca tarihi hakkında bir sergi açılacağını söyledi.
- My friend told me that this coming Monday an exhibition about Spanish history is opening.
- <span class="word-self">openingspan>
- kapak
- <span class="word-self">openingspan> address
- açış konuşması
- <span class="word-self">openingspan> balance
- (Ticaret) açılış tutarı
- <span class="word-self">openingspan> bank
- (Ticaret) akreditifi açan banka
- <span class="word-self">openingspan> ceremony
- açılış merasimi
- <span class="word-self">openingspan> cocktail
- açılış kokteyli
- <span class="word-self">openingspan> day
- açılış günü
- <span class="word-self">openingspan> file
- (Bilgisayar) açılan dosya
- <span class="word-self">openingspan> of the debate
- (Politika, Siyaset) tartışmayı başlatma
- <span class="word-self">openingspan> out
- açılım
- <span class="word-self">openingspan> pressure
- (Otomotiv) açma basıncı
- <span class="word-self">openingspan> remarks
- açış konuşması
- <span class="word-self">openingspan> sitting
- (Politika, Siyaset) açılış oturumu
- <span class="word-self">openingspan> speeches
- açılış konuşmaları
- <span class="word-self">openingspan> statement
- açılış konuşması
- <span class="word-self">openingspan> up of drift
- (Madencilik) galeri açma
- provide with an <span class="word-self">openingspan>
- fırsat sunmak
- provide with an <span class="word-self">openingspan>
- fırsat tanımak
- tender <span class="word-self">openingspan> session
- (Ticaret) ihale açılış oturumu
- admission <span class="word-self">openingspan>
- emme açıklığı
- clear <span class="word-self">openingspan>
- serbest açıklık
- diaphragm <span class="word-self">openingspan>
- diyafram açıklığı
- intake <span class="word-self">openingspan>
- emme açıklığı
- lens <span class="word-self">openingspan>
- mercek açıklığı
- lens <span class="word-self">openingspan>
- mercek açıklıgı
- mouth <span class="word-self">openingspan>
- ağız açıklığı
- open
- dürüst
Ben açık ve dürüsttüm.
- I was open and honest.
Sana karşı tamamen dürüstüm.
- I have been completely open with you.
- open
- kullanıma hazır
- open
- etrafı çevrilmemiş
- open
- (giysi/vb.) açık
- open
- {f} aç
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Pencereler açık uyuma.
- Don't sleep with the windows open.
- open
- açık hava
Bizim açık havada bir partimiz vardı.
- We had a party in the open.
Günü açık havada geçiririz.
- We spent the day in the open air.
- open
- herkese açık
Kayıt konseri ücretsizdir ve herkese açıktır.
- The record concert is free of charge and is open to everyone.
Park herkese açıktır.
- The park is open to everybody.
- open
- iliklenmemiş
- open
- çözümlenmemiş
- open
- girişi serbest
- <span class="word-self">openingspan>
- başlangıçta/açılışta yer alan
- <span class="word-self">openingspan>
- açık alan
- <span class="word-self">openingspan>
- iyi şartlar
- <span class="word-self">openingspan>
- {f} aç
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
Pencereyi açar mısın?
- Do you mind opening the window?
- <span class="word-self">openingspan>
- ilk
- <span class="word-self">openingspan>
- açış
Tom açış konuşması için zamanında burada olacağına beni temin etti.
- Tom assured me that he would be here in time for the opening speech.
- <span class="word-self">openingspan> price
- açılış fiyatı
- <span class="word-self">openingspan> speech
- açılış konuşması
- re <span class="word-self">openingspan>
- {f} yeniden aç
- re <span class="word-self">openingspan>
- {i} yeniden açma
- open
- {f} başlatmak
- eye <span class="word-self">openingspan>
- göz açma
- grand <span class="word-self">openingspan>
- Bir yer için kutlamaların yapıldığı açılış günü
- letter of credit <span class="word-self">openingspan>
- kuşat mektubu
- open
- (Tıp) Açık (elektrik devresi)
- open
- acuk
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} açıklık
- <span class="word-self">openingspan> and external parts of female genitals
- açılış ve dışı genital dış parçalar
- <span class="word-self">openingspan> balance sheet
- açılış bilançosu
- <span class="word-self">openingspan> price convention
- açılış fiyatı anlaşması
- <span class="word-self">openingspan> speech
- açış konuşması
- <span class="word-self">openingspan> time
- zaman açılış
- performance begins, <span class="word-self">openingspan>
- performans, açılış başlar
- pre-<span class="word-self">openingspan>
- Hizmete geçiş öncesi açılış öncesi
I was invited to pre-opening ceromony last night.
- pre-<span class="word-self">openingspan> marketing
- açılış öncesi pazarlama
- re-<span class="word-self">openingspan>
- yeniden açılması
- ring <span class="word-self">openingspan>
- halka şeklindeki açıklık
- self <span class="word-self">openingspan>
- Kendiliğinden açılan, kendi kendine açılan
He went towards self-opening glass exit doors.
- soft <span class="word-self">openingspan>
- Resmî olmayan, on açılış
- valve <span class="word-self">openingspan>
- supap aralığı, supap açıklığı
- <span class="word-self">Openingspan> angle
- (Tekstil) Açılış açısı
- <span class="word-self">Openingspan> of the drafting system
- (Tekstil) Açma (çekim sistemini)
- abort <span class="word-self">openingspan>
- (Bilgisayar) açmayı durdur
- adjustable grill <span class="word-self">openingspan>
- oynak delikli sürgü
- delayed <span class="word-self">openingspan>
- (Askeri) GECİKMELİ AÇIŞ: Personel ve teçhizatın paraşüt, yere yaklaşıldığı zaman açılacak şekilde tedbirli atılışı
- delayed <span class="word-self">openingspan>
- (Askeri) gecikmeli açış
- delayed <span class="word-self">openingspan>
- (Havacılık) açılma gecikmesi
- exhaust <span class="word-self">openingspan>
- (Otomotiv,Teknik) egzoz açıklığı
- filler <span class="word-self">openingspan>
- (Otomotiv) doldurma ağzı
- filler <span class="word-self">openingspan>
- (Otomotiv) doldurma deliği
- gate <span class="word-self">openingspan>
- kapak açıklığı
- gill <span class="word-self">openingspan>
- (Denizbilim) solungaç açıklığı
- inlet <span class="word-self">openingspan>
- giriş açıklığı
- intake <span class="word-self">openingspan>
- (Otomotiv) giriş deliği
- inward <span class="word-self">openingspan>
- içe açılan (pencere)
- large <span class="word-self">openingspan>
- geniş açıklık
- letter of credit <span class="word-self">openingspan>
- (Ticaret) küşat mektubu
- masonry <span class="word-self">openingspan>
- (İnşaat) kagir açıklığı
- mesh <span class="word-self">openingspan>
- (Denizbilim) göz derinliği
- mutual <span class="word-self">openingspan>
- (Politika, Siyaset) elindekini paylaşma
- nose <span class="word-self">openingspan> door
- (Havacılık) burun açma kapağı
- open
- {s} geniş
Tom kapıyı daha geniş açtı.
- Tom opened the door wider.
Tom'un gözleri geniş açıldı.
- Tom's eyes opened wide.
- open
- boğuk olmayan
- open
- samimi
- open
- {s} ağaçsız. i
- open
- arasında mesafe olan
- open
- (isim) açık
- open
- kabule hazır
- open
- {s} karara bağlanmamış
- open
- {s} içten
- open
- açık yürekli
- open
- ses or- ganları nispeten açık olarak söylene
- open
- kısık olmayan
- open
- {f} açtırmak
- open
- {s} kısık olmayan (ses)
- open
- {f} başlamak
- open
- dolgun sesli
- open
- sisli olmayan
- open
- askıda
- open
- {s} serbest
Sihirli lamba kırılıp açıldı ve cin serbest kaldı.
- The magic lamp broke open and the genie was released.
Kafesi açtı ve kuşları serbest bıraktı.
- He opened the cage and set the birds free.
- open
- (Tıp) Açık (hava)
- open
- {s} ferah
- open
- {s} aşikâr, meydanda olan
- open
- içine girilir
- open
- (Askeri) AÇ", "YAY: Gözcünün atışların merminin azami etki genişliğinde yayılmasını istediğini belirtmek için yaptığı atış isteğinde kullanılan bir terim
- <span class="word-self">openingspan>
- satrançta açış
- <span class="word-self">openingspan>
- kapı/açılma/açma/açıklık
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} açılma
Kedi kafeler tüm dünyada açılmaya başladı.
- Cat cafés have started opening up all over the world.
Ülkenin açılmasının Japon medeniyeti üzerinde büyük bir etkisi oldu.
- The opening of the country had a great influence on Japanese civilization.
- <span class="word-self">openingspan>
- {f} aç: prep.açar
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} (kadroda) boşalan yer
- <span class="word-self">openingspan>
- {f} aç: prep.açarak
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} açık yer
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} kadro açığı
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} açılış: opening day açılış günü
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} eleman açığı
- <span class="word-self">openingspan>
- (Tıp) Ağız, delik, aralık, menfez
- <span class="word-self">openingspan>
- {i} delik
- <span class="word-self">openingspan>
- (Tekstil) açıklık ( aralık-ara )
- <span class="word-self">openingspan>
- {s} başlangıç
- <span class="word-self">openingspan>
- open açıl/aç
- <span class="word-self">openingspan>
- küşat
- <span class="word-self">openingspan> a database
- Veritabanı açma
- <span class="word-self">openingspan> balance
- açılış bilançosu
- <span class="word-self">openingspan> between
- (Tekstil) ara açıklığı
- <span class="word-self">openingspan> capital
- (Ticaret) ilk kuruluş sermayesi
- <span class="word-self">openingspan> chapter
- giriş bölümü
- <span class="word-self">openingspan> character
- açma karakteri
- <span class="word-self">openingspan> device
- (Bilgisayar) aygıt açılıyor
- <span class="word-self">openingspan> entry
- açılış fiyatı
- <span class="word-self">openingspan> entry
- (Ticaret) açılış maddesi
- <span class="word-self">openingspan> height
- boşluk yüksekliği
- <span class="word-self">openingspan> height
- açıklık yüksekliği
- <span class="word-self">openingspan> inventory
- (Ticaret) başlangıç envanteri
- <span class="word-self">openingspan> joints
- eklem arındırılması
- <span class="word-self">openingspan> joints
- derz temizlenmesi
- <span class="word-self">openingspan> meeting
- açılış toplantısı
- <span class="word-self">openingspan> netshow
- (Bilgisayar) netshow açılıyor
- <span class="word-self">openingspan> of a mesh
- elek açıklığı
- <span class="word-self">openingspan> of a mesh
- elek deliği açıklığı
- <span class="word-self">openingspan> of a mesh
- elek deliği aralığı
- <span class="word-self">openingspan> of account
- (Ticaret) hesap açma
- <span class="word-self">openingspan> of account
- (Ticaret) hesap açılması
- <span class="word-self">openingspan> of crack
- çatlak açıklığı
- <span class="word-self">openingspan> of meeting
- toplantı açılışı
- <span class="word-self">openingspan> of succession
- (Kanun) miras şirketinin açılması
- <span class="word-self">openingspan> of will
- (Kanun) vasiyetnamenin açılması
- <span class="word-self">openingspan> parenthesis
- Sol ayraç
- <span class="word-self">openingspan> picture
- (Bilgisayar) açılış resmi
- <span class="word-self">openingspan> pressure
- (Tekstil) açıklık basıncı
- <span class="word-self">openingspan> process
- (Tekstil) açma usulü
- <span class="word-self">openingspan> public suit
- (Kanun) kamu davasını açma
- <span class="word-self">openingspan> roof
- (İnşaat) açılabilir dam
- <span class="word-self">openingspan> shock
- (Askeri) açılış sadmesi
- <span class="word-self">openingspan> shock
- (Askeri) açılış şoku
- <span class="word-self">openingspan> shock
- (Askeri) AÇILIŞ SADMESİ: Paraşüt kubbesinin ilk açılışı neticesi olarak, paraşütçünün veya havadan ikmal ambalajının maruz kaldığı sadme
- <span class="word-self">openingspan> size
- (İnşaat,Teknik) boşluk büyüklüğü
- <span class="word-self">openingspan> sylinder
- (Tekstil) açıcı davul ( vurucu tambur )
- <span class="word-self">openingspan> the books
- (Ticaret) defterlerin açılması
- <span class="word-self">openingspan> width
- (Askeri) giriş genişliği
- outlet <span class="word-self">openingspan>
- çıkış deliği
- outlet <span class="word-self">openingspan>
- çıkış açıklığı