Yağmur sonrası topraktan gelen hoş kokuya petrikor denir.
- The scent of earth after rain is called petrichor.
Yaklaşık olarak dünya yüzeyinin üçte biri topraktır.
- About one third of the earth's surface is land.
Yeryüzünden hiçbir erkekle ilgilenmiyorum ve yeryüzünden hiçbir erkek de benimle ilgilenmiyor.
- I care for no man on earth, and no man on earth cares for me.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Tam Dünya gibi, Diğer yarısı karanlıkken Ayın yarısı güneş tarafından ayınlatılır.
- Just like the Earth, half of the Moon is lit by the Sun while the other half is in darkness.
Afrika fili yeryüzünde en büyük kara memelisi.
- The African elephant is the largest land mammal on earth.
Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.
- Water covers about 70% of the earth.
Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir.
- In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.
Sodyum yer kabuğundaki en bol elementlerden biridir.
- Sodium is one of the most abundant elements in the Earth's crust.
Dünyanın uydusu doğal bir uydudur.
- Earth's moon is a natural satellite.
Depremler ve seller doğal felaketlerdir.
- Earthquakes and floods are natural disasters.
Yerküre gezegenlerden bir tanesidir.
- The earth is one of the planets.
Dünya portakal şeklindedir.
- The earth is the shape of an orange.
Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
- Life never ends but earthly life does.
Tohumları biraz toprakla örtün.
- Cover the seeds with a little earth.
Deprem büyük bir deniz dalgası yarattı.
- The earthquake created a tremendous sea wave.
Dünya deniz suyu ile çevrilidir ama yağmur başarısız olursa insanlar açlıktan ölecek.
- Earth is surrounded by sea water but if rain fails people will starve.
Pastırma yazı sırasında Paris dünyevi bir cennettir.
- Paris during the Indian summer is an earthly heaven.
Tüm zenginliğinden, pozisyonundan ve dünyevi bağlarından vaz geçmedikçe asla cennete girmeyeceksin.
- You will never enter heaven unless you give up all your riches, position, and earthly ties.
Allfather had a second child by Night; it was a daughter named Earth.
Beauty is truth, truth beauty, - that is all / Ye know on earth, and all ye need to know.
This is good earth for growing potatoes.
The astronauts saw the earth from the porthole.
She sighed when the plane's wheels finally touched earth.
That noise is because the amplifier is not properly earthed.
Birds are of the sky, not of the earth.
Earth up a potato crop several times during the season to encourage more tubers to grow.
... We're going to zoom in the map in Middle Earth in a place ...
... On this scale, the Earth would have existed only for the past five years. ...