Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
- Personal computers are very useful.
Havlu hiç kullanışlı değildi.
- The towel wasn't useful at all.
Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak kitapları okumalısın.
- You should read the kind of books that will be useful to you later in life.
İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.
- Cows are more useful than any other animal in this country.
Demir yararlı bir metaldir.
- Iron is a useful metal.
Tüm modeller yanlış, ancak bazıları yararlı.
- All models are wrong, but some are useful.
Sonunda işe yarar bir öneri!
- Finally one useful suggestion!
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
- Tom made a useful suggestion.
Demir yararlı bir metaldir.
- Iron is a useful metal.
O, yararlı bir bilgi parçası değil.
- That's not a useful piece of information.
Bu bisikleti kullanmalıyım.
- I must use this bike.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.
- She just had to use her Puss-In-Boots look and I was her devoted servant.
Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
- The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife.
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
- Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
Atom enerjisinden faydalanmalıyız.
- We should make use of atomic energy.
Onun yardımını istemenin faydası yok.
- It is no use asking for her help.
Bu kitap sana epey faydalı olabilir.
- This book may well be useful to you.
Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
- All my efforts turned out to be useless.
Bu fırsattan yararlansanız iyi olur.
- You had better make use of this opportunity.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
- Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
- The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
Hayır, arabamı kullanamazsın!
- No, you can't use my car!
Paramızı değerlendirmek istiyoruz.
- We want to put our money to good use.
O uzun mesafe yürümeye alışkın.
- He is used to walking long distances.
Ne zaman yatmaya alışkınsın?
- What time are you used to going to bed?
İnsanların zaman harcamak için bilgisayarları kullanmaları çok kötü.
- It's too bad people use computers to waste time.
Tom kullanılmış bir motorsiklet için 300 dolardan daha fazla harcamak istemiyor.
- Tom doesn't want to spend more than $300 for a used motorcycle.
Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.
- Only members of the club are entitled to use this room.
O, tasarruflarını yararlı şeylere yatırdı.
- He put her savings to good use.
Zamandan tasarruf etmek için bir bilgisayar kullandım.
- I used a computer in order to save time.
Na'vi dili Avatar'da kullanılır.
- Na'vi language is used in Avatar.
Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?
- You used a condom for birth control, right?
Bu oda birçok amaçla kullanılır.
- This room is used for various purposes.
Bu bilgiyi ticari amaçlı kullanmak yasak.
- It's forbidden to use this information commercially.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
This tool is very useful. It makes doing this task a lot easier.
We should use up most of the fuel.
This tool has many uses.
We can use this mathematical formula to solve the problem.
I would rather have it said, He lived usefully, than, He died rich..
... You need to get the most useful things to the top of ...
... educators as useful for teaching kindergarten math. ...