He had to carry the bag.
- O çantayı taşımak zorunda kaldı.
It's against the law to carry weapons.
- Silah taşımak hukuka aykırıdır.
Sami used his own truck to transport his furniture.
- Sami mobilyalarını taşımak için kendi kamyonunu kullandı.
The thieves used a wheelbarrow to transport the giant gold coin to nearby Monbijou Park.
- Hırsızlar, devasa altın madalyonu yakındaki Monbijou Park'a taşımak için bir el arabası kullandılar.
She bears a striking resemblance to Ingrid Bergman, one of the great cinema beauties.
- O, büyük sinema güzelliklerinden biri olan Ingrid Bergman'a şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır,
She bears an uncanny resemblance to Marilyn Monroe.
- O, Marilyn Monroe'ya acayip bir benzerlik taşımaktadır.
Tom's wallet was a bit the worse for wear, and Mary said he should get a new one.
- Tom'un cüzdanı taşımak için biraz daha kötüydü. Mary yeni bir tane alması gerektiğini söyledi.
This place isn't convenient for public transportation.
- Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir.
The public transportation system runs like clockwork.
- Toplu taşıma sistemi saat gibi çalışır.
I need help carrying them.
- Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
The government prohibits us from carrying guns without a license.
- Hükümet, ruhsatsız silah taşımaktan bizi men ediyor.
The public transportation system runs like clockwork.
- Toplu taşıma sistemi saat gibi çalışır.
It's a pain in the neck to get there by public transportation.
- Toplu taşıma aracı ile oraya gitmek can sıkıcı.
He came bearing a large bunch of flowers.
- O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.
I bear him no malice.
- Ona karşı hiçbir kötü niyet taşımıyorum.
The pipe conveys water from the lake to the factory.
- Boru, gölden fabrikaya su taşır.
Buses, trains and planes convey passengers.
- Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.
The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.
- Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
Yuriko is planning to move into the furniture business.
- Yuriko, mobilya işine taşınmayı planlıyor.
I think it's time for me to move to the suburbs.
- Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır.
Few elephants would volunteer to move to Europe.
- Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.
Tom doesn't carry much luggage on trips.
- Tom gezilerde çok bagaj taşımaz.
Tom doesn't carry much cash.
- Tom çok miktarda nakit taşımaz.
Tom was looking for some people to help him move his piano.
- Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
Will you help me move this desk?
- Bu masayı taşımama yardım eder misin?
Icebreakers are used to carry cargo and break ice.
- Buzkıranlar kargo taşımak ve buz kırmak için kullanılır.
She is carrying a backpack on her back.
- O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
He was carrying an umbrella under his arm.
- O, kolunun altında bir şemsiye taşıyordu.
The office has been transferred up to the sixth floor.
- Ofis altıncı kata taşındı.
He transferred his office to Osaka.
- Ofisini Osaka'ya taşıdı.
The office has been transferred up to the sixth floor.
- Ofis altıncı kata taşındı.
He transferred his office to Osaka.
- Ofisini Osaka'ya taşıdı.
We got him to carry our bag.
- Ona çantamızı taşıttık.
She is carrying a backpack on her back.
- O, sırtında bir sırt çantası taşıyor.
How much is the freight on this box?
- Bu kutuda taşıma ücreti ne kadar?
The yoke of marriage is so heavy that it takes two people to carry it – sometimes three.
- Evliliğin boyunduruğu o kadar ağırdır ki onu taşımak iki kişi gerektirir-bazen üç.
They disputed about whose turn it was to take the trash out.
- Onlar çöpü dışarıya taşımak için kimin sırası olduğu hakkında tartıştılar.
She carried that habit to her grave.
- O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.
I carried three books.
- Ben üç kitap taşıdım.
Tom offered to ferry us across the river in his boat.
- Tom bizi botuyla nehrin karşı tarafına taşımayı önerdi.
A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.
- Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.
Handling dynamite can be dangerous.
- Dinamit taşıma tehlikeli olabilir.
How much is the handling charge?
- Taşıma ücreti ne kadar.