O iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
 - I have to assign more men to that work.
Tom işe kimi atayacağına karar veremedi.
 - Tom couldn't decide who to assign the job to.
O, beni yeni bir işe atadı.
 - He assigned me a new job.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
 - They have assigned me a small room.
Okumak için bana üç kitap tahsis etti.
 - He assigned me three books to read.
Tom atamayı kabul etti.
 - Tom accepted the assignment.
Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
 - They think he's not right for the assignment.
Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.
 - Mary always assists her boyfriend in doing his assignments.
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
 - Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
Ben bir görev için yurt dışındaydım.
 - I was abroad on an assignment.
Senin için başka bir görevim var.
 - I have another assignment for you.
Bugün yapacak çok işim var.
 - I have a lot of assignments to do today.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
 - Any doubts with the assignment?
Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.
 - The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.
Okumak için bana üç kitap tahsis etti.
 - He assigned me three books to read.
Bana küçük bir oda tahsis ettiler.
 - They have assigned me a small room.
Chris o zor ev ödevinden çok güzel bir derece aldı.
 - Chris got a very nice grade on that difficult homework assignment.
Chris o zor ev ödevinden çok iyi bir not aldı.
 - Chris got a very good grade on that difficult homework assignment.