You have only three options to select.
- Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
I have to pick one of them.
- Onlardan birini seçmek zorundayım.
It took me a long time to pick out a new pair of glasses.
- Yeni bir gözlük seçmek uzun zamanımı aldı.
She had to choose her words carefully.
- O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
It took her a long time to choose a hat.
- Bir şapka seçmek onun uzun bir süresini aldı.
He had no other choice but to choose the names randomly.
- İsimleri rastgele seçmekten başka seçeneği yoktu.
You have to pick one.
- Bir tane seçmek zorundasın.
I have to pick one of them.
- Onlardan birini seçmek zorundayım.
It took me a long time to pick out a new pair of glasses.
- Yeni bir gözlük seçmek uzun zamanımı aldı.
I want to pick out a present for my friend.
- Arkadaşım için bir hediye seçmek istiyorum.
You have only three options to select.
- Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
You may choose what you like.
- İstediğinizi seçebilirsiniz.
You may choose any book you like.
- Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
You should choose your friends very carefully.
- Arkadaşlarını çok dikkatli seçmelisin.
I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.
- Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olduğunu asla düşünmemiştim.
In the end she chose another kitten.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
I realized that what I had chosen didn't really interest me.
- Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
You or I will be chosen.
- Siz ya da ben seçileceğim.
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
You cannot be too careful in choosing your friends.
- Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
You should be careful in choosing friends.
- Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
Mary took her time choosing a dress even though Tom was waiting for her.
- Tom onu bekliyor olsada, Mary'nin bir elbise seçmesi zamanını aldı.
Tom often has trouble choosing what clothes to wear.
- Tom'un çoğunlukla hangi elbiseleri giyeceğini seçmede sorunu var.
Please help me pick out a sweater which matches my new dress.
- Lütfen bana, yeni elbiseme uyan bir süveter seçmede yardım et.
I think you should pick Tom.
- Bence Tom'u seçmelisin.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
Dwight Eisenhower was elected president in 1952.
- Dwight Eisenhower, 1952'de başkan olarak seçildi.
I don't think it's fair to single out Tom.
- Tom'u seçmenin adil olduğunu sanmıyorum.
Tom did a pretty good job of selecting music for the dance.
- Tom, dans için müzik seçimi konusunda iyi bir iş çıkardı.
The president shall be selected by majority vote.
- Başkan çoğunluğun oyu ile seçilecek.
The old selection process for judges was very unfair.
- Hakimler için eski seçim süreci çok haksızdı.
I have to pick one of them.
- Onlardan birini seçmek zorundayım.
Pick one of the items on this list.
- Bu listedeki öğelerden birini seçin.
Pick out the shirt that you like best.
- En çok sevdiğin gömleği seç.
You can pick out any book you like.
- Beğendiğin kitabı seçebilirsin.
Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
- Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
He selected a Christmas gift for her.
- Onun için bir noel hediyesi seçti.
On election day, voters chose Nixon.
- Seçim günü, seçmenler Nixon'u seçti.
Will the Social Democrats succeed in mobilizing enough voters on Election Day?
- Sosyal Demokratlar seçim günü yeterince seçmeni harekete geçirmeyi başaracak mı?
At the moment, you are entering your sentences in the wrong place. You should select Contribute at the top of the page and then Add sentences.
- Şu anda, cümlelerini yanlış yere giriyorsun. Sayfanın tepesinde katkıda bulun ve sonra cümleler ilave edin'i seçmelisin.
You have only three options to select.
- Seçmek için sadece üç seçeneğin var.
The judges haven't yet picked the best book.
- Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.
He had no other choice but to choose the names randomly.
- İsimleri rastgele seçmekten başka seçeneği yoktu.
The test was multiple choice.
- Test çoktan seçmeliydi.
You have only three options to select.
- Seçmek için sadece üç seçeneğin var.