Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
- Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
- The word has several meanings.
Şehir hayatının farklı avantajları var.
- There are several advantages to city life.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
- Tom is considering several possibilities.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
- Several houses were damaged in the last storm.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
- A combination of several mistakes led to the accident.
Dün birkaç çocuk okuldan erken ayrılmak zorunda kaldı.
- Several boys had to leave school early yesterday.
Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır.
- Several politicians exerted strong pressure on the committee.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
- Mary has received several prizes for her poetry.
Depremi çok sayıda hafif şoklar izledi.
- Several slight shocks followed the earthquake.
Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
- Tom and Mary arrived separately.
Onları ayrı ayrı sarar mısınız?
- Could you wrap them up separately?
Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
- Could you wrap this separately, please?
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Seat cushions are sold separately.
Dostluğumuzu kestikten sonra onun numarasını ayırdım.
- I removed her number after severing our friendship.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Birkaç gündür kendinde değildi.
- He was unconscious for several days.
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
- I've met him on several occasions.
Hastalık çeşitli şekillerde yayıldı.
- The disease spread in several ways.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim.
- I repeated the word several times for her.
Tom yıllarca tek başına yaşadı.
- Tom lived alone for several years.
Several people were present when the event took place.
In general, little girls are fond of dolls.
- Genel olarak küçük kızlar bebekleri çok severler.
I am fond of reading.
- Ben okumayı çok severim.
I used to be a cat lover.
- Ben bir kedi severdim.
I have been a lover of sports since I was young.
- Gençliğimden beri bir spor sever oldum.