Ayakkabı cilasını kullanabilir miyim?
- May I use the shoe polish?
Ayakkabılarım cilalanmalı.
- My shoes need polishing.
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
- If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
Tom ayakkabılarını cilalamak istedi.
- Tom wanted to polish his shoes.
Bu makine, her türden metalin cilalanması için kullanılır.
- This machine is used for polishing all kinds of metal.
Ayakkabılarını cilaladıktan sonra, Tom dişlerini fırçaladı ve saçını taradı.
- After polishing his shoes, Tom brushed his teeth and combed his hair.
Derdimi anlatabilecek kadar Lehçe konuşurum.
- I speak a little Polish, just enough to make myself understood.
Timuçin, Lehçe öğreniyor.
- Timuçin learns Polish.
Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.
- Felicja's mother is a Polish of Romanian origin.
Polonyalı kızlar, Justin Bieber'ın Polonya'ya gelmesini istemediler.
- Polish girls didn't want Justin Bieber to come to Poland.
Tom ayakkabılarını parlatmamı istedi.
- Tom asked me to polish his shoes.
Bir kirpiyi parlatmanın yolu yok.
- There's no way to polish a hedgehog.
Tom'un ayakkabılarını cilaladım.
- I polished Tom's shoes.
Ben Tom'un ayakkabılarını onun için cilaladım.
- I polished Tom's shoes for him.
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
- If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
- Susan polished her father's shoes.
Erkek kardeşim gümüşü parlattı.
- My brother polished the silver.
Japonlar ne zaman parlatılmış pirinç yemeye başladılar?
- When did the Japanese start eating polished rice?
Bu yüzükteki elmas parlatılır.
- The diamond in this ring is polished.
Erkek kardeşim gümüşü parlattı.
- My brother polished the silver.
Dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını cilalamayı unutma.
- Don't forget to polish your shoes before you go out!
Partiye gitmeden önce ayakkabılarını cilalamalısın.
- You should polish your shoes before you go to the party.
Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.
- Felicja's mother is a Polish of Romanian origin.
Polonyalı kızlar, Justin Bieber'ın Polonya'ya gelmesini istemediler.
- Polish girls didn't want Justin Bieber to come to Poland.
Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
- If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
He polished up the chrome until it gleamed.
The lecturer showed a lot of polish at his last talk.
A good silver polish will remove tarnish easily.
The floor was waxed to a high polish.
a polished performance.
... My question is, for your wedding, what color nail polish ...
... And today we are adding Polish-- ...