alıştırmak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- accustom
- break in
- inure
- accommodate
- habituate
- condition
- attune
- exercise
- regrind
- familiarize
- season
- to accustom, to habituate, to acclimatize, to familiarize; to inure sb to; to train, to tame, to break in; to run sth in
- harden
- to set (something) on fire
- to train (someone) to do or accept (something)
- adjust
Tom waited a while to let his eyes adjust to the darkness.
- Tom gözlerini karanlığa alıştırmak için bir süre bekledi.
- to allow (someone) to become addicted (to)
- enure
- conform
- train
- to make (a part) work smoothly with (another part)
- to make (something) work smoothly, break (something) in
- dovetail
- addict
- school
- coordinate
- tame
- temper
- run something in
- match
- drill
- readjust
- alış
- {i} receiving
- alış
- {i} taking
I just can't get used to taking orders from Tom.
- Sadece Tom'dan emirler almaya alışamam.
I am in the habit of taking a walk every day.
- Her gün yürümeye alışkınım.
- alış
- {i} buying
Whenever she goes shopping, she ends up buying more than she can afford.
- O ne zaman alışverişe gitse, kendini gücünün yettiğinden daha fazlasını alarak bitirir.
I went to the department store with a view to buying a present.
- Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.
- alış
- {i} reception
His new book met with a favorable reception.
- Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
- alıştırma
- {i} training
- alıştırma
- {i} exercise
The teacher corrects our exercises.
- Bizim alıştırmaları öğretmen düzeltir.
I solved every exercise in less than half an hour.
- Bütün alıştırmaları yarım saatten kısa bir sürede çözdüm.
- alıştırma
- {i} practice
Practice makes perfect.
- Alıştırma mükemmel yapar.
Learning a second language requires a lot of practice.
- İkinci bir dil öğrenmek birçok alıştırma gerektirir.
- alış
- (Bilgisayar) receive
- motoru alıştırmak
- run in
- alış
- (Ticaret) purchasing
- alış
- (Ticaret) bid
- alış
- (Ticaret) procurement
- alıştırma
- fit
- alıştırma
- (Otomotiv) running in
- alıştırma
- (Jeoloji) bedding
- alış
- got used to
- alış
- gotten used to
- alış
- get used
You will soon get used to the change of climate.
- Yakında iklim değişikliğine alışacaksın.
You'll soon get used to the climate here.
- Yakında buradaki iklime alışırsın.
- alıştırma
- lapping
- alıştırma
- habituation
- alıştırma
- shakedown
- şahin ve köpeği ava alıştırmak
- accustomed to hunting dogs and falcons
- alış
- taking, receiving
- alış
- taking; receiving; purchase, buying
- alış
- purchase, buying
- alış
- we buy
- alıştırma
- breaking something in
- alıştırma
- exercise, drill; practice; training
- alıştırma
- breaking in
- alıştırma
- familiarization
- alıştırma
- {i} drill
- alıştırma
- green run
- alıştırma
- {i} readjustment
- elini alıştırmak
- keep one's hand in
- geme alıştırmak
- mouth
- havaya alıştırmak
- acclimate
- iklime alıştırmak
- acclimatize
- kanat alıştırmak
- to practice, get used to doing something
- kendini alıştırmak
- school oneself to
- kendini alıştırmak
- to make oneself get used to
- köye alıştırmak
- ruralize
- nazlı alıştırmak
- featherbed
- nazlı alıştırmak
- coddle
- nazlı alıştırmak
- spoil
- ortama alıştırmak
- acclimate
- ortama alıştırmak
- acclimatize
- terini alıştırmak
- to cool off a little, rest a bit
- şehir hayatına alıştırmak
- citify