Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.
- I have been living like a wolf trapped in a snare.
Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.
- They trapped the fox.
Onlar tilkiyi bir tuzakla yakaladılar.
- They caught the fox with a trap.
Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
- He set a trap to catch the animal.
Tuzağa düşürülmüş gibi görünüyoruz.
- We seem to be trapped.
İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.
- People hate feeling trapped.
Tom tuzağa düşürüldü.
- Tom has been trapped.
Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.
- The crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.
Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
- We set out traps for catching cockroaches.
Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
- He set a trap to catch the animal.
Sen tuzağa düşmüşsün. Teslim ol!
- You're trapped. Surrender!
Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.
- Layla felt completely trapped.
İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.
- People hate feeling trapped.
Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.
- He was trapped in a dead-end job.
Tom tuzağa düşürüldü.
- Tom has been trapped.
Tom üç gündür mağarada tuzağa düşürüldü.
- Tom was trapped in the cave for three days.
O yaşlı avcı, şerifi tanıyor.
- That old trapper knows the sheriff.
Herkes eski avcıyı bilir.
- Everybody knows that old trapper.
Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti.
- Some people felt trapped.
Tom kapana kısılmış hissediyor.
- Tom is feeling trapped.
They shot out of the school gates like greyhounds out of the trap.
his cabin-mates in Montana losing small valuables from time to time, until at last, these things having been invariably found on Mr. Twain's person or in his trunk (newspaper he rolled his traps in).
I saw your brother asking a trap out last night at the bar.
Keep your trap shut.
Close the trap, would you, before someone falls and breaks their neck.
Have James prepare the trap – I wish to visit the parson.
I put down some traps in my apartment to try and deal with the mouse problem.
Unfortunately she fell into the trap of confusing biology with destiny.
Example: He boobie-traped the door so the bucket of paint would fall on anyone who opened it.
he managed to beat the offside trap and clinch the winner.