türe

listen to the pronunciation of türe
Türkçe - İngilizce
justice adalet
justice
derive

This word is derived from Greek. - Bu kelime Yunancadan türetilmiştir.

Many English words derive from Latin. - Birçok İngilizce kelime Latinceden türetilir.

tür
Type

Marriage is a type of human rights violation. - Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.

There are over 2,500 types of snakes in the world. - Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.

tür
kind

He likes all kinds of sports. - Sporun her türünü sever.

A tiger is a very ferocious kind of animal. - Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.

tür
sort

What sort of danger are we in? - Biz ne tür bir tehlikedeyiz?

What sort of person would do that kind of thing? - O tür şeyi ne tip insan yapardı?

tür
species

Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species. - Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.

African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants. - Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.

türe göre
(Bilgisayar) by type
tür
breed
tür
variety

Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit. - Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.

tür
{i} genre

Mozart cultivated many musical genres. - Mozart birçok müzik türünü ilerletti.

My brother listens to a music genre called ambient. - Erkek kardeşim ambient denilen bir müzik türünü dinler.

tür
subspecies
mantar gibi türe
mushroom
tür
nature

There were no temples or shrines among us save those of nature. - Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .

tür
(Gıda) sp
tür
(Bilgisayar) as
tür
(Dilbilim,İnşaat) version

Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both. - Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.

tür
(Aydınlatma) hue
tür
form

The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira. - Daha önceki İtalyan para birimi liradır.ve onun sembolü £ dır.O Türk lirasıyla ilgili değildir.

The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira. - Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.

tür
order

When I was in Spain, I listened to this kind of music. It was very fast and its fans smoked pot in order to dance to it. - Ben İspanya'dayken bu tür müzik dinledim. O çok hızlıydı ve onun hayranları onunla dans etmek için esrar içtiler.

Turkish has a different word order. - Türkçe'nin farklı bir sözcük sırası var.

tür
category
tür
stamp
tür
(Ticaret) lot

Turkey produces a lot of minerals. - Türkiye birçok mineral üretir.

A lot of English words are derived from Latin. - Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.

tür
(Ticaret) line
tür
(Bilgisayar) type is
tür
(Biyoloji) eidos
tür
sort of

What sort of person would do that kind of thing? - O tür şeyi ne tip insan yapardı?

What sort of things do you do on weekends? - Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?

tür
ilk
tür
range
tür
genus
tür
description
tür
type, kind
tür
the kind
tür
of sort
ilk türe dönüş ile ilgili
reversionary
tür
race
tür
persuasion
tür
class

She can play all kinds of instruments, classical or folk. - O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.

I don't accept any kind of comment during my class. - Dersim sırasında herhangi türde yorum kabul etmiyorum.

tür
strain

France has banned a strain of genetically modified maize. - Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.

tür
(Hukuk) modality
tür
(Botanik) , (Zooloji) species
tür
kind, sort, type, description; species
tür
kind, sort, type
tür
stripe
tür
cast

The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time. - Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.

Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Hukuk
Hak ve hukuka uygunluk, adalet
Adalet, doğruluk
tür
Çeşit
Tür
janr
Tür
fam
tür
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
tür
Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram
tür
Türlü
tür
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm