After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated.
- Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
I often play tennis after school.
- Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
Did the error occur right from the start or later on? - When?
- Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
- Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
Afterwards, he assumed a new identity.
- Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
I'll explain afterwards.
- Daha sonra açıklayacağım.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
Tom belongs to the postwar generation.
- Tom savaş sonrası kuşağa aitti.
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
In the post-War period, up until 1975, Emperor Showa prayed at the Yasukuni Shrine a total of 8 times.
- Savaş sonrası dönemde, İmparator Showa 1975 yılına kadar Yasukuni Tapınağında toplam 8 kez dua etti.
After returning from war, many soldiers show signs of post-traumatic stress syndrome.
- Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
What are the following steps?
- Daha sonraki adımlar nelerdir?
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
- Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
Since it stopped raining, he went out for a walk.
- Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.
Things haven't been the same around here since Tom left.
- Tom gittikten sonra buralarda her şey aynı olmadı.
I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
There is no telling what will happen next.
- Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
- Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
The calm that comes after the storm.
- Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
You must be careful from now on.
- Bundan sonra dikkatli olmalısın.
You need to be more careful from now on.
- Bundan sonra daha dikkatli olmalısın.
I think we get off at the next stop.
- Sanırım bir sonraki durakta ineceğiz.
The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
- Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
After that, Mike tells Hiroshi to fasten his seat belt.
- Bundan sonra, Mike Hiroshi'ye emniyet kemerini bağlamasını söyler.
I can't remember what happened after that.
- Bundan sonra ne olduğunu hatırlayamıyorum.
I'll explain afterwards.
- Daha sonra açıklayacağım.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
Could you call me later?
- Beni daha sonra arar mısınız?
You walk on and I will catch up with you later.
- Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
What happened next, I don't know.
- Daha sonra ne oldu bilmiyorum.
I am uncertain when he will come next.
- Ben onun daha sonra ne zaman geleceğini bilmiyorum.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
I'll tell him so then.
- Ben ona daha sonra söylerim.
All right. I'll translate another fifteen sentences in German, and then leave.
- Pekâlâ. Diğer on beş Almanca cümleyi tercüme edip, ondan sonra ayrılacağım.
After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house.
- Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
I didn't meet him again after that.
- Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
After that, he went home.
- Ondan sonra, o, eve gitti.
After a while, the children settled down.
- Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
What we should do next is the question.
- Mesele bundan sonra ne yapmamız gerektiğidir.
Prince Charles will be the next British king.
- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
Tom became aware that he was no longer alone anymore.
- Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
I won't talk to you anymore.
- Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
Due to a technical malfunction, this train's service will be henceforth discontinued.
- Teknik bir arıza nedeniyle, bu trenin hizmeti bundan sonra devam etmeyecektir.
Where do we go after this?
- Bundan sonra nereye gideriz?
What do we do after this?
- Bundan sonra ne yaparız?
Tom named his boat after his girlfriend, but then she left him.
- Tom teknesine kız arkadaşının adını verdi ama sonra o onu terk etti.
But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
Tom arrived shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten az sonra geldi.
Tom arrived shortly after Mary did.
- Tom Mary geldikten az sonra geldi.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
Soon after, Tom met a young woman named Mary. They married and decided to start a family.
- Biraz sonra, Tom, Mary adındaki genç bir kadınla tanıştı. Onlar aile kurmaya karar verdiler ve evlendiler.
The airplane soon went out of sight.
- Uçak biraz sonra görüş mesafesinden çıktı.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
You speak first; I will speak after.
- Önce sen konuş, ben daha sonra konuşacağım.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
Afterwards, he assumed a new identity.
- Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
I will explain the situation to you later on.
- Durumu daha sonra size açıklayacağım.
I'll explain the matter to you later on.
- Konuyu size daha sonra açıklayacağım.
Tom remarried shortly after his wife's death.
- Tom karısının ölümünden hemen sonra yeniden evlendi.
The party began shortly after midnight.
- Parti gece yarısından hemen sonra başladı.