In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.
Is there a flight in the afternoon?
- Öğleden sonra bir uçuş var mı?
One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
Did the error occur right from the start or later on? - When?
- Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
- Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
- Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
If you see a mistake, then please correct it.
- Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt.
But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Afterwards, he assumed a new identity.
- Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
- Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
The book was published posthumously.
- Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
Don't waste your youth, otherwise you'll regret it later.
- Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
She looked like a teacher, and later I found that she actually is one.
- O bir öğretmene benziyordu ve sonra aslında onun bir öğretmen olduğunu keşfettim.
After returning from war, many soldiers show signs of post-traumatic stress syndrome.
- Savaştan döndükten sonra birçok asker travma sonrası stres sendromu belirtileri gösteriyor.
Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.
- Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur.
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
She married him the following year.
- Bir sonraki yıl o onunla evlendi.
Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
- Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
Since it stopped raining, he went out for a walk.
- Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.
After the operation I was happy, since I managed to eliminate the cancer.
- Kanserden kurtulduğum için, ameliyattan sonra mutluydum.
The fire had spread to the next building before the firemen came.
- İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
I'm getting off the train at the next stop.
- Sonraki durakta trenden ineceğim.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
- Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
The calm that comes after the storm.
- Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
Study harder from now on.
- Bundan sonra daha sıkı çalış.
You need to be more careful from now on.
- Bundan sonra daha dikkatli olmalısın.
The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
- Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
I think we get off at the next stop.
- Sanırım bir sonraki durakta ineceğiz.
After that, Mike tells Hiroshi to fasten his seat belt.
- Bundan sonra, Mike Hiroshi'ye emniyet kemerini bağlamasını söyler.
Tom was never the same after that.
- Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
Do you plan to join us for a drink afterwards?
- Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
I'll explain afterwards.
- Daha sonra açıklayacağım.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
He explained later how he made this decision.
- Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
You walk on and I will catch up with you later.
- Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
I am uncertain when he will come next.
- Ben onun daha sonra ne zaman geleceğini bilmiyorum.
Tom sat at the bottom of the stairs wondering what he should do next.
- Tom daha sonra ne yapması gerektiğini merak ederek merdivenlerin alt kısmında oturdu.
Then I'll come again later.
- Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim.
I'll tell him so then.
- Ben ona daha sonra söylerim.
After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house.
- Ondan sonra, ayrıldım ama onların evinde çantamı unuttuğumu fark ettim.
All right. I'll translate another fifteen sentences in German, and then leave.
- Pekâlâ. Diğer on beş Almanca cümleyi tercüme edip, ondan sonra ayrılacağım.
I didn't see him again after that.
- Ondan sonra onu tekrar görmedim.
He led a hard life after that.
- O, ondan sonra zor bir hayat sürdü.
After a while, the children settled down.
- Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
Prince Charles will be the next British king.
- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
Would you please tell me what I should do next?
- Lütfen bundan sonra ne yapmam gerektiğini bana söyler misiniz?
I won't talk to you anymore.
- Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
Tom became aware that he was no longer alone anymore.
- Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
Due to a technical malfunction, this train's service will be henceforth discontinued.
- Teknik bir arıza nedeniyle, bu trenin hizmeti bundan sonra devam etmeyecektir.
Where do we go after this?
- Bundan sonra nereye gideriz?
After this, Miki was taken to the hospital.
- Bundan sonra, Miki hastaneye götürüldü.
Tom named his boat after his girlfriend, but then she left him.
- Tom teknesine kız arkadaşının adını verdi ama sonra o onu terk etti.
But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
Tom arrived shortly after Mary did.
- Tom Mary geldikten az sonra geldi.
Tom got here shortly after 2:30.
- Tom 2.30'dan az sonra buraya geldi.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
Soon the sound died away.
- Ses biraz sonra kayboldu.
I'm leaving soon because my bus goes in half an hour.
- Biraz sonra gidiyorum çünkü otobüsüm yarım saat içinde hareket ediyor.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
You speak first; I will speak after.
- Önce sen konuş, ben daha sonra konuşacağım.
Violence increased soon afterward.
- Şiddet daha sonra arttı.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
He remained abroad later on.
- Daha sonra yurt dışında kaldı.
I will telephone you later on.
- Daha sonra sana telefon edeceğim.
Tom left the house shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten hemen sonra evden ayrıldı.
The party began shortly after midnight.
- Parti gece yarısından hemen sonra başladı.