We didn't intend to attack him.
- Niyetimiz ona saldırmak değildi.
Macbeth raised an army to attack his enemy.
- Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
Tom floated down the river on a raft.
- Tom bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.
The boys built a raft.
- Çocuklar bir sal yaptı.
Fadil started attacking Layla.
- Fadıl, Leyla'ya saldırmaya başladı.
Attacking Libya was a serious mistake.
- Libya'ya saldırmak ciddi bir hataydı.
Tom floated down the river on a raft.
- Tom bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.
Tom floated downstream on a raft.
- Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.
Tom is the one who mugged you.
- Tom sana saldıran kişidir.
Tom was carrying a lot of cash when he was mugged.
- Saldırıya uğradığında Tom birçok nakit taşıyordu.