Tom grubumuza katılmayı açıkça istemedi.
- Tom clearly isn't interested in joining our group.
Tom Mary'yi grubumuza katılması için ikna etti.
- Tom talked Mary into joining our band.
Bu şubat ayında bir piyano yarışmasına katılıyorum.
- I am joining the piano competition this February.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
- My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.
Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?
- Would you like to join us for a game of cards?
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
- Shoulder joins arm and trunk.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
- When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
These two rivers join in about 80 miles.
We joined our efforts to get an even better result.
... we're also joining with the international community in calling on Iran and the Iranian ...
... Thank you so much for joining us here today for a very special ...