to add, unite, close, encounter, clash

listen to the pronunciation of to add, unite, close, encounter, clash
Englisch - Türkisch

Definition von to add, unite, close, encounter, clash im Englisch Türkisch wörterbuch

join
{f} katılmak

Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister. - Whenever Beth's parents have guests, she wants to join their adult talk.

Tom masamızda bize katılmak için uğradı. - Tom came over to join us at our table.

join
{f} üye olmak
join
{f} birleşmek
join
kavuşmak
join
{f} katmak
join
birleştir

Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir. - Collagen is a protein that aids the joining of tissues.

Omuz kol ve gövdeyi birleştirir. - Shoulder joins arm and trunk.

join
{f} (kulüp, parti v.b.'ne) katılmak
join
bağlanmak
join
bitiştirmek
join
iki şeyin birleştiği yer
join
{i} birleşme noktası
join
join hands el
join
bitişim noktası
join
{f} in -de yer
join
{f} k.dili. bitişmek
join
{f} birleştirmek; birleşmek
join
bitişme
join
dili bitişmek
join
{f} bağlamak; bağlanmak
Englisch - Englisch
{v} join
to add, unite, close, encounter, clash
Favoriten