Keşke takımımıza katılmayı düşünsen.
- I wish you'd consider joining our team.
Kulübümüzde bize katılmanıza itirazımız yok.
- We have no objection to your joining us in our club.
Başka biri sana katılıyor olacak mı?
- Will someone else be joining you?
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Tom masamızda bize katılmak için uğradı.
- Tom came over to join us at our table.
Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister.
- Whenever Beth's parents have guests, she wants to join their adult talk.
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
- Shoulder joins arm and trunk.
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Kulübe katılmaz mısın?
- Will you join our club?
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
- When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
These two rivers join in about 80 miles.
We joined our efforts to get an even better result.
... many more partners joining our journey. ...
... we're also joining with the international community in calling on Iran and the Iranian ...