dönüş

listen to the pronunciation of dönüş
Türkisch - Englisch
rotation
turn

Late in March 1841, his cold turned into pneumonia. - Mart 1841 sonlarına doğru onun soğuk algınlığı pnömoniye dönüştü.

Modern science has turned many impossibilities into possibilities. - Modern bilim birçok olanaksızlıkları olanaklı hale dönüştürmüştür.

return

My old friend wrote to me, informing me of his return from abroad. - Eski arkadaşım bana yazdı, yurt dışından dönüşü ile ilgili bilgi verdi.

The dog waited day after day for its master's return. - Köpek her gün sahibinin dönüşünü bekledi.

comeback

The player made a splendid comeback. - Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.

regress
gyration
spin
rev

Layla's love turned to revenge. - Leyla'nın sevgisi intikama dönüştü.

turning

Our trip to Africa is turning into a catastrophe. - Afrika'ya gezimiz bir felakete dönüşüyor.

Nicolas Flamel dreamed of turning lead into gold. - Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti.

turning, rotation, turn; return, comeback
swing
regression
return journey
way back

I'm on my way back home. - Ben eve dönüş için yolumdayım.

She could not find her way back. - O, geri dönüş yolunu bulamadı.

facing
descent
sports pivoting turn
turning, rotation, revolution
(Bilgisayar) escape
(Bilgisayar) returning

There is no returning on the road of life. - Yaşam yolunda dönüş yoktur.

There is no returning to our younger days. - Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.

(Askeri) traverse
curve
(Dilbilim) reflex

The lesson on reflexive verbs is always difficult for the students. - Dönüşlü fiiller dersi öğrenciler için her zaman zordur.

gyre
convert into
cycle
{i} rotating
agerayis
by turn
turnabout
swerve
twirl
dönüş bileti
Return ticket
dönüş adresi
return address
dönüş akımı
return current
dönüş borusu
return piping
dönüş dairesi
turning circle
dönüş devresi
return circuit
dönüş dirseği
return bend
dönüş freni
steering brake
dönüş göstergesi
turn indicator
dönüş hattı
return piping
dönüş izi
revolver track
dönüş kablosu
return cable
dönüş kavraması
steering clutch
dönüş komutu
return instruction
dönüş noktası
turning point
dönüş sayısı
number of revolutions
dönüş sinyali
turn signal
dönüş süresi
cycle time , turnaround time
dönüş süresi
cycle time
dönüş uçuşu
homing
dönüş yarı çapı
turning radius
dönüş yarıçapı
turning radius
dönüş yeri
(trafik) turnaround
dönüş yoldan dışarı
turn of the road
dönüş yolu
way back

She could not find her way back. - O, geri dönüş yolunu bulamadı.

I stopped at the store and got some milk on my way back. - Ben mağazada durdum ve dönüş yolumda biraz süt aldım.

dönüş çapı
turning circle
dönüş şeridi
virga
dön
{f} turn

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

The leaves of the trees turn yellow in fall. - Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.

geri dönüş
return

She prayed for her son's return. - O, oğlunun geri dönüşü için dua etti.

Chile is waiting for your return! - Şili senin geri dönüşünü bekliyor!

gerisingeri dönüş
rightabout
gidiş dönüş bileti
return ticket

I have a return ticket to Osaka. - Osaka'ya bir gidiş dönüş biletim var.

I have a return ticket to Tokyo. - Tokyo'ya bir gidiş dönüş biletim var.

tam geri dönüş
rightabout
(bilet) gidiş-dönüş
return
dön
(Bilgisayar) transform

This differential equation can be easily solved by Laplace transform. - Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

dön
wheel

Who were you with on the Ferris wheel? - Dönme dolapta kimle birlikteydin?

Do you know who invented the Ferris wheel? - Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?

dönüşler
(Askeri) facing
eve dönüş
home coming
geri dönüş
turnaround

He has made a turnaround of a hundred and eighty degrees. - O, yüz seksen derecelik bir geri dönüş yaptı.

helezoni dönüş
swirl
hızlı dönüş
whirl
tahmini dönüş zamanı
(Askeri) estimated time of return
tersine dönüş
reserved
yatay dönüş
(Askeri) traverse
zarf dönüş
(Bilgisayar) envelope return
dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom will never back down. - Tom asla sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

At the equator, the Earth is rotating at a speed of about about 2200 kilometers per hour. - Ekvatorda, Dünya yaklaşık saatte 2200 kilometre hızla dönüyor.

dön
return to

He left the Mexican capital to return to Texas. - O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

The president was forced to return to Washington. - Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.

dön
revert
aletli dönüş
instrument turn
bengi dönüş
eternal recurrence
bir gidiş dönüş bilet lütfen
a round-trip ticket please
bu gidiş dönüş bileti ne zamana kadar geçerli
How long is a round trip ticket good for
dikey dönüş
(Havacılık) looping-the-loop
dön
sheer
dön
return

After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated. - Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

düzgün dönüş
(Havacılık) gentle turn
eskiye dönüş yapmak
put the clock back
eve dönüş yapan
home-coming
fırıl fırıl dönüş
twirl
geri dönüş
turnabout
geri dönüş
comeback
geriye dönüş
countermarch
geriye dönüş
about face!
geriye dönüş
about turn!
geriye dönüş
flashback
geçmişe dönüş
flashback
gidiş dönüş
return, round trip
gidiş dönüş
round trip

Did you buy a round trip ticket? - Gidiş dönüş bileti aldın mı?

One way or round trip? One way, please. - Tek yön ya da gidiş dönüş? Tek yön, lütfen.

gidiş dönüş bileti
round trip ticket
gidiş dönüş yolculuğu
round trip
gidiş dönüş/geliş
1. round trip. 2. round-trip (ticket), Brit. return (ticket)
göreve dönüş
(Askeri) returned to duty
hava dönüş yolu
return airway
hikâyede geriye dönüş
cutback
hikâyede geriye dönüş yapmak
cut back
iki dönüş
(Bilgisayar) two spins
ilk türe dönüş ile ilgili
reversionary
kanat üzerine yıkılarak yapılan dönüş
wingover
kayağı döndürerek yapılan dönüş
stem turn
keskin dönüş
tight turn
keskin dönüş
(Askeri) steep turn
keskin dönüş
sharp curve
kondens dönüş pompası
condensate return pump
kule dönüş tertibatı
(Askeri) turret traversing mechanism
kurtarma bölgesi; sıfıra dönüş S
(Askeri) recovery zone; return-to-zero
kuru dönüş
dry return
kuvvete dönüş
(Askeri) return to force
kuzey dönüş hatası
(Havacılık) northerly turning error
mektup dönüş adresi
(Bilgisayar) envelope return address
otomatik dönüş
automatic turn
planlanmış dönüş zamanı; özel müdahale timi; standart uzak terminal; stratejik o
(Askeri) scheduled return time; special reaction team; standard remote terminal; strategic relocatable target
selenoid geri dönüş yayı
(Otomotiv) solenoid return spring
tahmin edilen hizmete dönüş tarihi
(Askeri) estimated return to service date
tam bir dönüş yapmak
come full circle
tam geri dönüş
rightabout face
tehlikeli dönüş
Dangerous bend
tek ayak üzerinde dönüş
pirouette
teknik yayın; dönüş noktası
(Askeri) technical publication; turn point
yakıtın tanka geri dönüş valfi
constant bleed valve
yavaş veya tek paletle dönüş
gradual turn
yurda dönüş
home coming
yuvaya dönüş
home coming
çeyrek dönüş
quarter-turn
çok birimli dönüş takip hattı
(Askeri) trackline multiunit return
üsse dönüş
(Askeri) return to base
Türkisch - Türkisch
Dönme işi veya biçimi: "Artık serbestim, koynumda terhis kâğıdımla dönüş yolundayım."- R. N. Güntekin
Dönme işi veya biçimi
Oyuncunun bir ayağını yerden kesmeden yaptığı dönme hareketi
avdet
(Osmanlı Dönemi) MAAD
gidiş dönüş
Gitme ve gelme (veya dönme)
yuvaya dönüş
Eski yerine, görevine veya aile ocağına dönüş
dönüş
Favoriten