I need you by my side.
- Sana yanımda ihtiyacım var.
If you are by my side, I don't need anything else.
- Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.
I had an umbrella with me but my friend did not.
- Benim yanımda şemsiyem vardı fakat arkadaşımın yoktu.
I take an umbrella with me when I go out.
- Ben dışarıya giderken yanımda bir şemsiye alırım.
She always stood by me.
- O her zaman yanımda durdu.
Tom stands by me whenever I am in trouble.
- Ne zaman başım derde girse Tom yanımda olur.
I don't have much money on me.
- Yanımda çok param yok.
The trouble is that I have no money on me now.
- Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır.
I took sides with them in the argument.
- Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
This paragraph is well written, but there is a mistake in the last sentence.
- Bu paragraf iyi yazılmış ama son cümlede bir yanlışlık var.
Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
- Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
The darkest place is under the candlestick.
- Çıra dibine kör yanar.
I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
- Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
Who was at the party beside Jack and Mary?
- Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
By mistake I boarded a train going in the opposite direction.
- Yanlışlıkla ters yöne giden bir trene bindim.
The army was advancing in the wrong direction.
- Ordu yanlış yönde ilerliyordu.
What is the hard part of learning Japanese?
- Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
Mary tilted her head sideways.
- Mary başını yana yatırdı.
Tom looked sideways at Mary.
- Tom yanlamasına Mary'ye baktı.
His bed is next to the wall.
- Onun yatağı duvarın yanında.
I was robbed of my wallet by the man sitting next to me.
- Yanımda oturan adam tarafından cüzdanım soyuldu.
The fire burned up brightly.
- Ateş parlak bir şekilde yandı.
Ten houses were burned down.
- On ev yanıp kül oldu.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
They sat side by side.
- Onlar yan yana oturdular.
Last night there was a big fire in the neighbourhood.
- Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.
The neighbours have been banging about next door all morning.
- Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.