You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
I want you to be by my side.
- Senin benim yanımda olmanı istiyorum.
The trouble is that I have no money on me now.
- Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır.
I don't have any money on me.
- Yanımda hiç param yok.
I have hardly any money with me.
- Yanımda neredeyse hiç param yok.
I had an umbrella with me but my friend did not.
- Benim yanımda şemsiyem vardı fakat arkadaşımın yoktu.
She passed right by me without noticing.
- Farkında olmadan tam yanımdan geçti.
He stood by me whenever I was in trouble.
- Ne zaman başım derde girse yanımda oldu.
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
I took sides with them in the argument.
- Ben, bu tartışmada onların yanında yer aldım.
A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
- Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.
- Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.
The accident took place near his home.
- Kaza onun evinin yanında gerçekleşti.
The darkest place is under the candlestick.
- Çıra dibine kör yanar.
This paragraph is well written, but there is a mistake in the last sentence.
- Bu paragraf iyi yazılmış ama son cümlede bir yanlışlık var.
The forest fire began to spread in all directions.
- Orman yangını tüm yönlerde yayılmaya başladı.
By mistake I boarded a train going in the opposite direction.
- Yanlışlıkla ters yöne giden bir trene bindim.
He edged sideways through the crowd.
- O, kalabalığa yanlamasına sokuldu.
Mary tilted her head sideways.
- Mary başını yana yatırdı.
What is the hard part of learning Japanese?
- Japonca öğrenmenin zor yanı nedir?
The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
- Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
His bed is next to the wall.
- Onun yatağı duvarın yanında.
Some pickpocket stole my wallet on the train.
- Bir yankesici trende cüzdanımı çaldı.
Last night there was a big fire in the neighbourhood.
- Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.
The neighbours have been banging about next door all morning.
- Yan komşular sabahtan beri gürültü yapıyor.
He was burned to death in the fire.
- Yangında yanarak öldü.
The fire burned up brightly.
- Ateş parlak bir şekilde yandı.
We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
They sat side by side.
- Onlar yan yana oturdular.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.