Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu.
- Tom ran like crazy to catch up with Mary.
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
- She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.
O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
- She catches colds easily.
Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
Gribe yakalanmayacağımdan emin olmak istiyorum.
- I want to make sure that I don't catch the flu.
Türk savaş gemileri yasadışı göçmenleri taşıdığından şüphelenilen bir Yunan teknesini durdurdu.
- Turkish warships intercepted a Greek boat which was suspected to carry illegal immigrants
He caught the last three innings.
The cavalry will head off the bandits at the pass.
... says, "If the NHS gives you a cochlear implant, it has to intercept and report all the extremist ...
... to build "lawful intercept" back-doors into their equipment to allow for warrantless, ...