tarama

listen to the pronunciation of tarama
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) browsing
(Politika, Siyaset) browse
polling
surveillance
scouring
(Gıda) mashed roe
(Askeri) detection
roe pate
teaselling
(Denizbilim) tarama
(Bilgisayar) raster
(Gıda) cream of turkish red caviar
line drawing
combing
carding
cartography hachure
crosshatching
hatch
(Hukuk) screen

Her health screening showed no negative results. - Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.

I've started screening my calls. - Aramalarımı taramaya başladım.

scanning
comp. scanning
a spread made with fish roe
screening

Her health screening showed no negative results. - Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.

I've started screening my calls. - Aramalarımı taramaya başladım.

(picture) which has been shaded with hatches
(map) which contains hachures
sweep
hachures
hatching; cross-hatching; the pattern created by hatching or crosshatching
roe pâté; hatching, shading; surveillance
(resim) hatching
hachure
{i} track
poll
{i} scan

I have to be honest. I was a little bit nervous the first time I had an MRI scan. - Dürüst olmak zorundayım. Ben bir MRI taraması ilk yaptırdığım zaman biraz sinirliydim.

I want you to scan this book. - Bu kitabı taramanı istiyorum.

comb

He doesn't bother to comb his hair. - Saçını tarama zahmetine katlanmaz.

Tom seldom bothers to comb his hair. - Tom kırk yılda bir saçını tarama zahmetine katlanır.

{i} survey
the crawl
trimming
scansion
crosshatch
taramak
scan
taramak
comb

I have to comb my hair. - Saçımı taramak zorundayım.

I need a mirror to comb my hair. - Saçımı taramak için bir aynaya ihtiyacım var.

tarama aralığı
(Bilgisayar) scan interval
tarama ateşi
(Askeri) sweeping fire
tarama aygıtı
dredge
tarama hatları
(Askeri) hachure
tarama hattı
(Askeri) scan line
tarama hızı
(Askeri) scan rate
tarama hızı
(Askeri) scan speed
tarama keşfi
(Askeri) ranging
tarama kipi
(Bilgisayar) scan mode
tarama modu
(Bilgisayar) scan mode
tarama noktası
(Teknik,Televizyon) flying spot
tarama radarı
(Askeri) surveillance radar
tarama spotu
(Teknik,Televizyon) flying spot
tarama süreci
(Politika, Siyaset) screening process
tarama sıklığı
(Teknik,Televizyon) scanning frequency
tarama takımı
(Otomotiv) scan tool
tarama testi
(Tıp) screen test
tarama tipi
(Askeri) scan type
tarama türü
(Bilgisayar) scan type
tarama yapmak
scan
tarama çizgisi
scan line
tarama aleti
scanol
tarama aleti kullanmak
dredge
tarama ateşi
searching fire
tarama ateşi
enfilade
tarama ateşi ettirmek
enfilade
tarama atığı
combings
tarama ağı
sweep net
tarama bobini
scanning coil
tarama cihazı
scanner
tarama cihazı
(Askeri) sweeping equipment
tarama demiri
drag anchor
tarama demiri ile taramak
drag the anchor
tarama deseni
(Bilgisayar) raster pattern
tarama diski
scanning disk
tarama doğrusallığı
scanning linearity
tarama dubası
dredger
tarama dönemi
scanning period
tarama dönüşü
(Askeri) lap turn
tarama düğmesi
(Bilgisayar) scan button
tarama dışı
(Bilgisayar) nonscan
tarama frekansı
scanning frequency
tarama gerekli
(Bilgisayar) scan required
tarama huzmesi
scanning beam
tarama hızı
scanning rate
tarama ipucu
(Bilgisayar) scanning tip
tarama işleri
(Askeri) dredging works
tarama jeneratörü
scanning generator
tarama kalemi
batting tool
tarama lineerliği
scanning linearity
tarama makinesi
carding machine
tarama noktası
scanning spot
tarama periyodu
scanning period
tarama pompası
(Askeri) dredging pump
tarama satırı
scanning line
tarama sayfası
(Bilgisayar) scan page
tarama spotu
scanning spot
tarama süreci
(Hukuk) screening procedures
tarama sınavı
(Dilbilim) screening test
tarama sırası
(Bilgisayar) scanning order
tarama tarihi
(Bilgisayar) scanned on
tarama usulü
(Politika, Siyaset) screening procedure
tarama usulü
(Hukuk) screening procedures
tarama ve faks
(Bilgisayar) scan and fax
tarama yapma
hachuring
tarama yapma
(Askeri) form drag
tarama yapmak
hatch
tarama yapmak
hachure
tarama çekici
diamond hammer
tarama çizgisi
scanning line
tarama öncesi
(Bilgisayar) prescan
tarama üreteci
time base generator
tarama üreteci
scanning generator
tank tarama taarruzu
(Askeri) tank sweep
elektronik âletle tarama
scan
taramak
(Bilgisayar) search
genetik tarama
(Biyoloji,Tıp) genetic screening
konik tarama  
conical scanning
meydan tarama radarı
(Askeri) airport surveillance radar
optik tarama
optical scanning
taramak
tease
taramak
rove
taramak
dredge
taramak
harrow
taramak
heckle
taramak
rake through
taramak
crisscross
taramak
rake about
taramak
card

Their job is to card the wool. - Onların işi yünü taramak.

zırhlı tarama
(Askeri) armed sweep
taramak
comb out
taramak
sift
aksine tarama
(Sanat) cross-hatch
alçak hızla tarama
low-velocity scanning
aralıklı tarama
interlaced scanning
arama tarama
body search, police search
arama tarama
body search; police search
araç ve konteyner tarama sistemi
(Hukuk) vehicle and container screening system
basit tarama
sequential scanning
bölge tarama
sector scan
dip tarama ağı
dragnet
doğrusal tarama
linear scan
düz tarama
sequential scanning
düzeltilmemiş tarama bim genişliği
(Askeri) uncorrected sweep width
düzgün olmayan tarama
(Askeri) uneven trace of dredging
düşey tarama
vertical scanning
elektriksel tarama
electrical scanning
harekat hat tarama sistemi; optik iniş sistemi
(Askeri) operational linescan system; optical landing system
hassas tarama
(Askeri,Teknik) precision sweep
helezon tarama
spiral scanning
helezoni tarama
spiral scanning
işaret tarama
mark scanning
kaliteli tarama
(Bilgisayar) quality scan
kesit tarama
crosshatching
konik tarama
conical scanning
lineer tarama
(Elektrik, Elektronik,Teknik) linear scan
manuel tarama
manual track
mayın tarama
mine sweeping
mayın tarama
gemisi minesweeper
mayın tarama
sweep
mayın tarama gemisi
mine hunter
mayın tarama gemisi
minesweeper
mayın tarama gemisi
mine-sweeper
mekanik tarama
mechanical scanning
mekanik tarama
(Askeri) mechanical sweep
normal tarama
sequential scanning
optik tarama comp
optical scanning
otomatik tarama
automatic scanning
resim tarama
hatching
resim tarama
picture scanning
sarmal tarama
spiral scanning
sektör tarama
(Askeri) sweeping sector
solenoid tarama
(Askeri) solenoid sweep
spiral tarama
(Askeri) spiral scanning
sualtı tarama ağı
dragnet
taramak
(yün vs.) card
taramak
slang to steal, make off with
taramak
slang to finish; to use up; to spend, blow
taramak
(kumaş) teasel
taramak
to comb, search thoroughly
taramak
to look at (someone, something) searchingly, scan (with one's eyes); to give (someone) the once-over
taramak
drag
taramak
to comb; to rake, to harrow; to tease, to card, to heckle, to rove; to drag (anchor); to scan; to rake (with gunfire); to rake about/around
taramak
to rake; to harrow
taramak
to comb, dress, or finish (stone) (with a comb)
taramak
groom
taramak
to rake or strafe (with gunfire)
taramak
sweep
taramak
to hatch, draw fine parallel lines upon; to crosshatch; to hachure (a map)
taramak
(silah) rake
taramak
to card, comb (wool, woollike fibers); to hackle (flax, hemp, jute)
taramak
rake
taramak
crosshatch
taramak
poll
tek seferde tarama
(Telekom) progressive scan
tespit (tarama) ve kontrol dinlemesi
(Askeri) detection and monitoring
yatay tarama
horizontal scanning
yatay tarama
(Elektrik, Elektronik,Teknik) horizontal sweep
zırhlı tarama taarruzu
(Askeri) armour sweep
Türkçe - Türkçe
Balık yumurtası ile yapılan bir tür meze
Gölgeleri yol yol ve çizgi çizgi olan (resim, harita)
Taramak işi
Balık yumurtası ile yapılan meze
arama tarama
Denizdeki mayınları toplama veya yok etme işlemi
arama tarama
Polisin kuşkulu gördüğü kimseler üzerinde bıçak, silâh, esrar gibi yasak şeyler araması
taramak
Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek
taramak
Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak
taramak
Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak: "Birdenbire uzun bir ışık, sol tarafımızdaki sırtları taradı."- H. E. Adıvar
taramak
Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
taramak
Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki simgeleri (resim, yazı vb.ni) bilgisayar ortamına aktarmak
taramak
Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek
taramak
Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb.ile ayıklamak, taraklamak
taramak
Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
taramak
Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek: "Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler."- H. Taner
taramak
Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
taramak
Dikkatle bakmak, süzmek
taramak
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
taramak
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek: "Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu."- Y. Kemal
taramak
Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
İngilizce - Türkçe
(Denizbilim) tarama
tarama