Toplantıda konuşmak isterseniz elinizi kaldırmak zorundasınız.
 - You have to raise your hand if you want to speak at the meeting.
Tom ve Mary et için tavşan yetiştirmektedir.
 - Tom and Mary raise rabbits for meat.
Bu, çocuk yetiştirmek için böylesine harika bir yer olurdu.
 - This would be such a great place to raise kids.
Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.
 - The landlord says he wants to raise the rent.
Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.
 - To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety.
Ben büyük bir ücret artışı aldım.
 - I got a big pay raise.
Peter ücret artışı için patronuna başvurdu.
 - Peter applied to his boss for a raise.
Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.
 - It's unlikely that the boss would consider giving Tom a raise.
Patronum zam isteğimi reddetti.
 - My boss refused my request for a raise.
O yükselmeyi hak ediyorum.
 - I deserve that raise.
Sen hapishanedeydin bu yüzden çocuklarımızı kendim büyütmek zorunda kaldım.
 - You were in prison, so I had to raise our children by myself.
Sami'nin karısı çocuğunu yalnız başına büyütmek için ayrıldı.
 - Sami's wife was left to raise her child alone.
Benim için hayvan beslemek mümkün mü?
 - Is it possible for me to raise the animal?
Boş ümit beslemek istemiyorum.
 - I don't want to raise false hopes.
Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
 - Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.
Tom bir maaş zammını hak ediyor.
 - Tom deserves a pay raise.
Bir maaş zammını hak ediyorsun.
 - You deserve a pay raise.
Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti.
 - The bank has raised its dividend by 20%.
Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.
 - Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more.
Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
 - The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
Sen yardım çalışmaları için fon toplamak zorundasın.
 - You have to raise funds for the relief work.
The boss gave me a raise.
Chew with your mouth shut — were you raised in a barn?.
Two raised to the fifth power equals 32.
... I will find a job I will pay my taxes and we will raise our children ...
... nation to have to raise taxes on the American people. Not just at the high end. A recent ...