girişimci

listen to the pronunciation of girişimci
Türkisch - Englisch
enterprising

Tom is an enterprising young man. - Tom girişimci genç bir adam.

Tom is quite enterprising. - Tom oldukça girişimci.

entrepreneurial
go ahead!
entrepreneur; entrepreneuse
promoter
entrepreneur, contractor
entrant
enterpreneur
contractor
enterprise
(Ekonomi) entrepreneur

Otto Lilienthal was a German engineer and entrepreneur. - Otto Lilienthal bir Alman mühendis ve girişimciydi.

Dustin Moskovitz is a Jewish entrepreneur. He is one of the co-founders of Facebook. - Dustin Moskovitz, Yahudi bir girişimcidir. O, Facebook'un kurucularından biridir.

{i} undertaker
girişim
{i} initiative

The initiative measurably improved quality of life for the villagers. - Girişim, köylüler için yaşam kalitesini ölçülebilir şekilde artırdı.

The initiative is punishable. - Girişim cezalandırılabilir.

girişim
attempt

Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men. - Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.

Tom and Mary attempted to murder John. - Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.

girişim
{i} venture

If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful. - Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.

Life is a joint venture, both said and decided to marry. - Her ikisi de hayat ortak bir girişimdir dediler ve evlenmeye karar verdiler.

girişim
enterprise

Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press. - Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.

girişim
interference
girişimci adam
man of action
girişim
approach
girişim
trial
girişim
attempt, enterprise, undertaking; interference
girişim
weaving
girişim
{i} show
girişimciler
entrepreneurs

Stanford University has educated entrepreneurs like Larry Page and Sergey Brin. - Stanford Üniversitesi, Larry Page ve Sergey Brin gibi girişimcileri eğitti.

girişim
(Ticaret) entrepreneurship
girişim
(Tıp) resonance
girişim
merging
girişim
try

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

girişim
business enterprise
girişim
undertaking

This is a huge undertaking. - Bu büyük bir girişim.

It's a massive undertaking. - Bu çok büyük bir girişim.

girişim
go
girişim
fling
girişim
move
girişim
demarche
girişim
drive
girişim
attack
girişim
crack

Would you like to take a crack at the job? - İşte son bir girişimde bulunmak ister misin?

girişim
to venture
girişim
bid
girişim
ploy
girişim
fist
girişim
enterprise, initiative
girişim
attempt, undertaking
girişim
shot
girişim
step
girişim
phys. interference
girişim
effort

In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger. - Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.

girişim
essay
özel girişimci
advocate of private enterprise
özel girişimci
private contractor
özgür girişimci
advocate of free enterprise
Türkisch - Türkisch
Bir işi yapmak için girişimde bulunan kimse, müteşebbis
Ticaret, endüstri gibi alanlarda sermaye koyarak girişimde bulunan kimse, müteşebbis
girişim
İki veya daha çok dalga hareketinin, aynı noktaya aynı anda gelmesiyle birbirini yok edebilmesi veya kuvvetlendirebilmesi olayı
girişim
Bir işe girişme, teşebbüs: "Bu yeni öğrendikleri girişim birçok bakımdan düşündürücü ve karanlık görünüyordu."- T. Buğra. İki veya daha çok dalga hareketinin, aynı noktaya aynı anda gelmesiyle birbirini yok edebilmesi veya kuvvetlendirebilmesi olayı
girişim
Bir işe girişme, teşebbüs
özel girişimci
Özel girişimcilik yanlısı (kimse veya görüş)
girişimci
Favoriten