girişimciler

listen to the pronunciation of girişimciler
Türkisch - Englisch
entrepreneurs

Stanford University has educated entrepreneurs like Larry Page and Sergey Brin. - Stanford Üniversitesi, Larry Page ve Sergey Brin gibi girişimcileri eğitti.

plural of entrepreneur
people who organize other productive resources to make goods and services
Refers to an individual(s) who organizes, manages, and assumes the risks of a business or enterprise
People who organize, manage, and take the risk of owning and operating a business
people who create new businesses, bring new products to market, and develop new processes of production
girişim
{i} initiative

It is a nice initiative. - Bu güzel bir girişim.

He opposes this initiative. - O, bu girişime karşı çıkıyor.

girişim
attempt

Tom is attempting to climb the rock. - Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.

Tom and Mary attempted to murder John. - Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.

girişim
{i} venture

I wish my venture would work out. - Keşke girişimim başarılı olsa.

If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful. - Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.

girişim
enterprise

Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press. - Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.

girişimci
{s} enterprising

Tom is quite enterprising. - Tom oldukça girişimci.

Tom is an enterprising young man. - Tom girişimci genç bir adam.

girişim
interference
girişim
approach
girişimci
enterpreneur
girişimci
entrepreneurial
girişim
trial
girişim
attempt, enterprise, undertaking; interference
girişim
weaving
girişim
{i} show
girişim
(Ticaret) entrepreneurship
girişim
(Tıp) resonance
girişim
merging
girişimci
contractor
girişim
try

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

girişim
business enterprise
girişim
undertaking

It's a massive undertaking. - Bu çok büyük bir girişim.

This is a huge undertaking. - Bu büyük bir girişim.

girişim
go
girişim
fling
girişim
move
girişim
demarche
girişim
drive
girişim
attack
girişim
crack

Would you like to take a crack at the job? - İşte son bir girişimde bulunmak ister misin?

girişim
to venture
girişimci
go ahead!
girişimci
enterprise
girişimci
(Ekonomi) entrepreneur

I am an entrepreneur. - Ben bir girişimciyim.

The company is owned by a group of entrepreneurs who started it right after the war. - Şirket savaştan hemen sonra başlayan bir grup girişimci tarafından alındı.

girişim
bid
girişim
ploy
girişim
fist
girişim
enterprise, initiative
girişim
attempt, undertaking
girişim
shot
girişim
step
girişim
phys. interference
girişim
effort

In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger. - Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.

girişim
essay
girişimci
entrepreneur; entrepreneuse
girişimci
promoter
girişimci
entrepreneur, contractor
girişimci
entrant
girişimci
{i} undertaker
Türkisch - Türkisch

Definition von girişimciler im Türkisch Türkisch wörterbuch

girişim
İki veya daha çok dalga hareketinin, aynı noktaya aynı anda gelmesiyle birbirini yok edebilmesi veya kuvvetlendirebilmesi olayı
girişim
Bir işe girişme, teşebbüs: "Bu yeni öğrendikleri girişim birçok bakımdan düşündürücü ve karanlık görünüyordu."- T. Buğra. İki veya daha çok dalga hareketinin, aynı noktaya aynı anda gelmesiyle birbirini yok edebilmesi veya kuvvetlendirebilmesi olayı
girişim
Bir işe girişme, teşebbüs
girişimci
Bir işi yapmak için girişimde bulunan kimse, müteşebbis
girişimci
Ticaret, endüstri gibi alanlarda sermaye koyarak girişimde bulunan kimse, müteşebbis
girişimciler
Favoriten