This is a very exclusive club.
 - Bu çok özel bir kulüp.
The privilege is reserved exclusively for women.
 - Ayrıcalık özel olarak kadın için ayrılmıştır.
Instead of giving Alex a nut each time he said something, she'd only give it when he specifically said nut.
 - O, Alex'e her konuşmasında bir ceviz verme yerine, onu sadece özellikle ceviz dediğinde verecekti.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
 - Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
The television show was interrupted by a special news report.
 - Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
Do you have any special reason why you want to go to America?
 - Amerika'ya gitmek için özel bir nedenin var mı?
Personal life of Larry Ewing was shared in a website.
 - Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.
They asked me to leave because they were going to have a personal talk.
 - Benden gitmemi istediler çünkü özel bir konuşma yapacaklardı.
Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant.
 - Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
It is especially hot today.
 - Hava bugün özellikle çok sıcak.
Why did you choose that particular subject?
 - Bu özel konuyu neden seçtiniz?
Tom wasn't feeling particularly talkative.
 - Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
The press is interested in his private life.
 - Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
Private detectives were hired to look into the strange case.
 - Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.
Please respect my privacy.
 - Lütfen özel yaşamıma saygı gösterin.
Tom is a very dedicated student.
 - Tom çok özel bir öğrenci.
Tom is a dedicated teacher.
 - Tom özel bir öğretmendir.
Superconductivity is a physical property.
 - Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
You are trespassing on private property.
 - Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.
Japan has many distinctive traits.
 - Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.
The Japanese language has many distinctive characteristics.
 - Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var.
Each language has its peculiarities.
 - Her dilin özellikleri vardır.
You handled that particular situation very well.
 - O özel durumun çok iyi şekilde üstesinden geldin.
She wants something very special for her birthday.
 - Doğum günü için çok özel bir şey istiyor.
The private colleges and universities of the United States are autonomous.
 - ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
Generosity is an important trait in today's selfish society.
 - Cömertlik bugünün bencil toplumunda önemli bir özelliktir.
We would like to eat. Could you serve us expressly? We need to be on our way before half past one.
 - Yemek yemek istiyoruz. Özellikle bize hizmet eder misiniz? bir buçuktan önce yolda olmalıyız.
As my watch was slow, I missed the special express.
 - Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.