Tomurcuklar açmaya başladı.
- The buds began to open.
O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
- The buds on that tree are about to pop open.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.
- The trees have begun to bud.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.
- If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.
Onlar benim teknik okuldan arkadaş.
- They're buddies from my technical school.
Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
- The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi.
- The buds on the bush have not changed in size since fall.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
Onu izlesen iyi olur, ahbap.
- You'd better watch it, buddy.
Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor.
- The trees are budding early this year.
O, mesleğinde ilerleyen bir şarkıcıdır.
- He is a budding singer.
I'd like a Bud, please.
I remember many visits from my uncle Bud.
Yeast reproduces by budding.
The trees are finally starting to bud.
I like to hang out with my buds on Saturday night.
Hey bro, want to smoke some bud?.
In this slide, you can see a yeast cell forming buds.
After a long, cold winter, the trees finally began to produce buds.
He's a budding deejay.
If you see a bad habit begin to develop, try to nip it in the bud so that it does not become ingrained.
The police nipped the plot in the bud. The teacher nipped the disorder in the bud.