Bu havaalanına otobüsle kolayca ulaşılabilir.
- This airport is easily accessible by bus.
Trenle Washington'dan New York'a ulaşılabilir.
- New York is accessible by train from Washington.
Günümüzde, kitaplar herkes için erişilebilir.
- Nowadays, books are accessible to everyone.
Silahlara Amerikalılar tarafından kolayca erişilebilir.
- Guns are readily accessible to Americans.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
- Get both a phone and internet access in a single package!
Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
- Let's stay somewhere with easy airport access.
Onların kütüphaneye giriş izinleri var.
- They have access to the library.
Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
- I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
Tabii ki Başbakan'a erişmek zordur.
- Of course it's difficult to gain access to the Prime Minister.
Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
- I often use SSH to access my computers remotely.
Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)
- Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F).
Bu ışıltılı aksesuvar senin svetşörtüne uymuyor. Bunu dene!
- That glittering accessory doesn't go with your sweatshirt. Try this on!
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür.
- It is possible to access the Internet without a wire.
Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
- I often use SSH to access my computers remotely.
Nedense benim e-postama erişemedim.
- For some reason I couldn't access my e-mail.
Amaç erişilebilirliktir.
- The goal is accessibility.
Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
- The place is not accessible by land.
Polis yola girişi kısıtladı.
- The police restricted access to the road.
an accessible town or mountain.
Minds accessible to reason. - Thomas Babington Macaulay.
The best information ... at present accessible. - Thomas Babington Macaulay.
... largest accessible collection of human knowledge, human ...
... Grants and other education accessible for young people. ...