Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
 - She always keeps her room neat and tidy.
Yazlık temiz ve düzenliydi.
 - The cottage was clean and tidy.
Tom odasını derli toplu tutar.
 - Tom keeps his room tidy.
Mary'nin dairesi çok düzenli.
 - Mary's apartment is very tidy.
Toparlanmak için çok zamanım yok.
 - I don't have much time to tidy.
Yazlık temiz ve düzenliydi.
 - The cottage was clean and tidy.
Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
 - She always keeps her room neat and tidy.
Düzenli bir dairesi var.
 - She has a a tidy apartment.
Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
 - She always keeps her room neat and tidy.
Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.
 - I am not going out because I have to tidy my room.
Odan düzenli olduğunda eşyanı bulmak daha kolay değil mi? Umurumda değil. Odamı temizlemek istemiyorum.
 - Isn't it easier to find your stuff when your room's tidy? I don't care. I don't want to clean my room.
The scheme made a tidy profit.
Keep Britain tidy.