Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak.
- The hostages will be released tomorrow.
Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison last month.
Mary yıllarca Tom'un hapisaneden çıkmasını bekledi ve sonunda o serbest bırakıldığında çok mutlu oldu.
- Mary waited years for Tom to get out of prison and was very happy when he finally got released.
Onlar mahkûmu serbest bıraktılar.
- They released the prisoner.
Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison last month.
Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın.
- I'm afraid you're going to have to release Tom.
Tom Pazartesi günü cezaevinden tahliye edildi.
- Tom was released from prison on Monday.
Tom üç ay önce hapishaneden tahliye edildi.
- Tom was released from prison three months ago.
Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler.
- They refused to release the hostages.
Mahkumları bırakmalarını emretti.
- He ordered them to release the prisoners.
Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın.
- I'm afraid you're going to have to release Tom.
Polis herhangi bir ek ayrıntıyı serbest bırakmadı.
- Police didn't release any additional details.
Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
- The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.
Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın.
- I'm afraid you're going to have to release Tom.
Hayvanları kafeslerinden azat et.
- Release the animals from the cages.
Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız.
- It's impossible to release his foot from the trap.
Bu haber neden yayımlandı?
- Why was this news released?
Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı.
- In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.
Onun ayağını tuzaktan kurtarmak imkansız.
- It's impossible to release his foot from the trap.
İran Amerikalı kadının serbest bırakılmasına karşı çıkıyor.
- Iran balks at release of American woman.
Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
- The terrorists released the hostages.
They released thousands of gallons of water into the river each month.
If you continue to use abusive language, I will need to release the call.
They released the new product later than intended.
He released his grasp on the lever.
... released from your new album Teenage Dream, what's the ...
... So we've released information about this. ...