kalip

listen to the pronunciation of kalip
Türkçe - İngilizce

kalip teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

kalıp
mould
kalıp
mold

A man cannot be made in a mold. - Bir insan, bir kalıp içinde yapılamaz.

kalıp
pattern

She won't conform to the town's social patterns. - O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.

Let me teach you the patterns of the verb. - Sana fiil kalıplarını öğreteyim.

kalıp
bar

Wash your hands with a bar of soap. - Ellerini bir kalıp sabunla yıka.

Tom bought a bar of chocolate. - Tom bir kalıp çikolata satın aldı.

kalıp
model
kalıp
cake
kalıp
template
kalıp
stencil
kalıp
cast
kalıp
print
kalıp
template; pattern, model
kalıp
(tip) timber
kalıp
formwork
kalıp
stamp
kalıp
(ufak) pat
kalıp
mold, matrix
kalıp
shape
kalıp
mould, mold; pattern, model; template; (ayakkabı) last; (şapka) block; (sabun, vb.) bar, cake, piece; appearance; shape
kalıp
master
kalıp
dies
kalıp
die
kalıp
bar, cake, piece (of something)
kalıp
form; hat block; shoe last
kalıp
templet
kalıp
tablet
kalıp
form
kalıp
matrix
kalıp
piece
kalıp
(Otomotiv) press
kalıp
appearance
kalıp
plate
kalıp
(Ticaret) brick
kalıp
block
kalıp
shuttering
kalıp
molding
kalıp
moulding
kalıp
depth moulded
kalıp
(Askeri,Havacılık) former
kalıp
manikin
kalıp
mold of
kalıp
ramekin
kalıp
{i} casting
kalıp söz
slogan
kalıp planı
die plan
kalıp aynası
die head
kalıp dökmek
cast mold
kalıp gibi oturmak
to fit like a glove, to fit perfectly
kalıp gibi serilmek
(for a very tired person) to lie stretched out like a log
kalıp gibi uyumak
to sleep like a log
kalıp gibi yatmak
to lie still, lie without moving a muscle
kalıp ile basılmış
indented
kalıp kesilmek
to be petrified
kalıp kumu
moulding sand
kalıp kıyafet yerinde/ı kıyafeti yerinde imposing and well-dressed
(man)
kalıp makinesi
hobbing machine
kalıp makinesi
hob
kalıp tozu
moulding powder
kalıp yapma
molding
kalıp yapma
moulding
kalıp yapısı
formwork
kalıp çeliği
die steel
karton kalıp
(İnşaat) paper form
kal
{f} remain

In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life. - Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.

Words fly, texts remain. - Söz uçar, yazı kalır.

kalıplar
(Mekanik) tools
kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

I can't stay here forever. - Sonsuza dek burada kalamam.

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

kal
{f} staying

A man named George was staying at a hotel. - George adında bir adam bir otelde kalıyordu.

I'm now staying at my uncle's. - Şu an amcamın evinde kalıyorum.

kal
{f} remaining

The door remaining locked up from inside, he could not enter the house. - Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.

The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife. - Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

kalıplar
dies
alçı kalıp
plaster mold
açık kalıp
open die
basma kalıp hüküm
trite-cliche judgement
basma kalıp hüküm
stereotyped judgement
bir kalıp sabun verin lütfen
Please give me a bar of soap
dar kalıp
close fit
demir kalıp
iron form
demir kalıp
iron form work
emici kalıp
vacuum form
emici kalıp
absorbent shutter
emici kalıp
absorptive lining
gezer kalıp
jumbo
gezer kalıp
travelling form
gezer kalıp
travelling mold
gezer kalıp
travelling shuttering
grup kalıp
gang mold
hareketli kalıp
moving form
hareketli kalıp
(İnşaat) moving forms
iç kalıp
internal mould
kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

He remains calm in the face of danger. - O, tehlike karşısında sakin kalır.

The hotel remains closed during the winter. - Otel kış boyunca kapalı kalır.

keser basar kalıp
(Mekanik) combination die
konik kalıp
conical form
lastik kalıp
(Mekanik,Teknik) rubber tooling
pano kalıp
panel form
suç tespiti için kalıp alma
moulage
tahta kalıp
wood block
toplu kalıp
gang mold
çok kalıp kendini kovdurmak
overstay one's welcome
ıki kalıp lütfen
i'd like two bars please
İngilizce - İngilizce

kalip teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

kal
Era
kal
Strife
Türkçe - Türkçe
İngilizce - Türkçe

kalip teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)