in addition to

listen to the pronunciation of in addition to
İngilizce - Türkçe
ek olarak

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda. - In addition to my other worries, this has to happen.

yanında
fazla olarak
buna ek olarak
-e ilaveten
ekstradan
ilave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

e ek olarak
bunun yanısıra
-e ek olarak
ilaveten

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

ayrıca
maada
besides
{e} dışında

Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu. - There was no one in the room besides Mary and John.

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu. - There was no one in the room besides Tom and Mary.

in addition
ek olarak

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

besides
Yanı sıra

İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte. - He speaks two languages besides English.

Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı. - Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.

besides
-e ilaveten
besides
-in dışında
besides
hem de
besides
-den başka
in addition
yanında
in addition
bundan başka
in addition
yanı sıra

Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır. - In addition to being a doctor, he is a writer.

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir. - In addition to English, he can speak French.

in addition
fazladan
in addition
ayrıca

Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık. - We had to pay ten thousand yen in addition.

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim. - In addition, I have to interview a professor.

in addition
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

besides
hariç
besides
ayrıca

Her nadir şey pahalıdır, ayrıca ucuz bir at enderdir, bu nedenle ucuz at pahalıdır. - Every rare thing is expensive, besides a cheap horse is rare, therefore a cheap horse is expensive.

Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz. - Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.

besides
üstelik

Şimdi çok geç oldu. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor. - It's too late now. Besides, it's starting to rain.

besides
bundan başka
besides
bir de

Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı. - Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.

besides
bunun yanısıra
in addition
ilaveten

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

in addition
Bir de, hem de, ek olarak, dahası
in addition
İlave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

in addition
ek te
ın addition to
Buna ek için
besides
besides başka
besides
{e} yanı sıra. z. ayrıca, üstelik
besides
(zarf) ayrıca, bundan başka, üstelik, bir de, hem de, zaten
in addition
hem de
in addition
üste

Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı. - It was cold, and in addition, it was windy.

in addition to

    Heceleme

    in ad·di·tion to

    Türkçe nasıl söylenir

    în ıdîşın tı

    Telaffuz

    /ən əˈdəsʜən tə/ /ɪn əˈdɪʃən tə/

    Videolar

    ... then in addition to some tough spending cuts, we've also got to make sure that the wealthy ...
    ... In addition to beautiful images that are easily stored ...