aralıklı

listen to the pronunciation of aralıklı
Türkisch - Englisch
intermittent
sparse
intermittent, periodic
spasmodic
discontinuous
spaced out
episodic
scattered
spaced; at intervals; intermittent
fitful
spaced, having intervals
sporadic
distent
spaced
spaced-out
aralık
space
aralık
gap

The gap between them has narrowed. - Onlar arasındaki aralık daraldı.

aralıklı akım
interrupted current
aralıklı delgileme
interstage punching
aralıklı dikiş kaynağı
stitch welding
aralıklı dizme
spacing
aralıklı dizmek
space
aralıklı hizmet
intermittent duty
aralıklı olarak
intermittently
aralıklı olma
sparsity
aralıklı olma
sparseness
aralıklı olmak
be intermittent
aralıklı süreç
(Ticaret) intermittent process
aralıklı tarama
interlaced scanning
Aralık
{i} December

I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941. - Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.

He will be back a week from today, that is, on December 10. - O, bugünden itibaren bir hafta sonra geri dönecek, yani, 10 Aralıkta.

aralık
interval

I visit my friend's house at intervals. - Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.

The meetings were held at intervals. - Toplantılar belli aralıklarla gerçekleştirildi.

aralık
ajar

The door to the house was ajar. - Evin kapısı aralıktı.

Leave the door ajar when you go. - Gittiğiniz zaman kapıyı aralık bırakın.

aralık
{i} separation
aralık
(Bilgisayar) range from
aralık
parenthesis
aralık
{i} aperture
aralık
{i} time
aralık
{i} hiatus
aralık
hall
aralık
clearance
aralık
gauge
aralık
(Bilgisayar) kern at
aralık
(Mekanik) gate
aralık
backlash
aralık
differential
aralık
interregnum
aralık
(Denizbilim) slit
aralık
between

The gap between them has narrowed. - Onlar arasındaki aralık daraldı.

I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941. - Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.

aralık
crack

Tom left the door open a crack. - Tom kapıyı biraz aralık bıraktı.

aralık
separation; hiatus
aralık
remove
aralık
half-open
aralık
{i} rift
aralık
discontinuation
aralık
{i} break
aralık
intermission
aralık
spacing
aralık
interim
aralık
corridor
aralık
half open
Aralık
twelfth and final month of the Gregorian calendar
aralık
range

Even though Tom eats mostly junk food, he rarely gets sick and his BMI is in the normal range. - Tom çoğunlukla abur cubur yese de, nadiren hastalanır ve Vücut Kitle İndeksi normal aralıktadır.

The human eye is blind to nearly the entire electromagnetic spectrum, except for the very narrow range of light that falls in what we call the visible range. - İnsan gözü görülebilir aralık dediğimiz çok dar ışık aralığı hariç neredeyse tüm elektromanyetik spektrum için kördür,

aralık
discontinuanceation
aralık
band
aralık
Dec

I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941. - Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.

He will be back a week from today, that is, on December 10. - O, bugünden itibaren bir hafta sonra geri dönecek, yani, 10 Aralıkta.

aralık
space, opening, interval, gap
aralık
lacuna
aralık
toilet, Brit. water closet
aralık
interstice
aralık
corridor; passageway
aralık
time, interval, moment
aralık
ajar, half open
aralık
gap , interval
aralık
space, opening, interval, gap, aperture; interval, moment; corridor, passageway; (ay) December; ajar, half-open
aralık
aperture; time; daylight; gangway; rift
aralık
interspace
aralık
mus. interval
aralık
span
aralık
juncture
aralık
{i} gangway
aralık
tone
aralık
(Nükleer Bilimler) clearence
aralık
{i} daylight
çift aralıklı
double spaced
aralıklı
Favoriten