The reason why we cannot support his view will be given below.
- Onun görüşünü destekleyememizin nedeni aşağıda verilecektir.
Who lives in the room below?
- Aşağıdaki odada kim yaşıyor?
I'll meet Tom downstairs.
- Tom'u aşağıda karşılayacağım.
There's a gentleman downstairs who says that he wants to speak to you.
- Aşağıda seninle konuşmak istediğini söyleyen bir beyefendi var.
What were you doing down there?
- Sen aşağıda orada ne yapıyordun?
What are you doing down there?
- Sen aşağıda ne yapıyorsun?
Tom is fishing for trout about a hundred meters downstream from here.
- Tom buradan yaklaşık yüz metre aşağıda alabalık avlıyor.
What were you doing down there?
- Sen aşağıda orada ne yapıyordun?
You can watch movies with English subtitles using this link.
- Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz.
The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.
- Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.
The actual price was lower than I had thought.
- Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
Complete the formula here below.
- Aşağıdaki formülü tamamlayın.
If you have a time, could you translate some sentences below, please?
- Aşağıdaki cümleleri çevirebilir misiniz, lütfen?
The reason why we cannot support his view will be given below.
- Onun görüşünü destekleyememizin nedeni aşağıda verilecektir.
Tom ran down the stairs.
- Tom merdivenlerden aşağıya koştu.
She looked at me with tears running down her cheeks.
- Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
He has an inferiority complex.
- Onun bir aşağılık kompleksi var.
Sports cured him of his inferiority complex.
- Spor onun aşağılık kompleksini tedavi etti.
Hanover is the capital of Lower Saxony.
- Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
The actual price was lower than I had thought.
- Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
There is no reason for you to feel inferior to anyone.
- Birinden daha aşağıda olduğunu hissetmek için hiçbir neden yoktur.
They are examining him from top to bottom.
- Onlar onu yukarıdan aşağıya muayene ediyorlar.
Mary cleaned her apartment from top to bottom.
- Mary dairesini baştan aşağı temizledi.
Tom and Mary are more or less the same weight.
- Tom ve Mary aşağı yukarı aynı ağırlıktalar.
This book costs more or less 20 euros.
- Bu kitap aşağı yukarı 20 avroya mâl oldu.
We saw the parade move down the street.
- Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.
Tom started bouncing up and down on the bed.
- Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
The children started bouncing up and down on the couch.
- Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.
- Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.
You can watch movies with English subtitles using this link.
- Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz.
There was a watermill under the dam.
- Barajın aşağısında bir su değirmeni vardı.
My chinese is far from perfect, but I can roughly understand everything he is saying.
- Benim Çincem mükemmel olmaktan uzak, ama aşağı yukarı onun söylediği her şeyi anlayabiliyorum.
She came downstairs with a letter in her hand.
- Elinde bir mektupla merdivenlerden aşağı indi.
Jimmy, breakfast is ready. Come downstairs.
- Jimmy, kahvaltı hazır. Aşağıya gel.