I don't want to hurt Tom again.
- Tom'u yeniden incitmek istemiyorum.
With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
- Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
The death of her husband was her rebirth.
- Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.
Our task is to rebuild the wall.
- Bizim görevimiz duvarı yeniden inşa etmektir.
The south had no money to rebuild.
- Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Did you have to rewrite the paper?
- Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?
I think we'd better start over again.
- Sanırım tekrar yeniden başlasak iyi olur.
We started all over again.
- Her şeye yeniden başladık.
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
The brave soldiers went head-to-head with the enemy to regain their city.
- Cesur askerler şehri yeniden kazanmak için düşman ile boy ölçüştü.
Ugh, because of you, now I have to redo everything!
- Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!
Tom advised the job applicant to redo her resume.
- Tom başvuru sahibine özgeçmişini yeniden hazırlamasını tavsiye etti.
You can't start over.
- Yeniden başlayamazsın.
Tom turned over a new leaf when he met Mary.
- Tom, Meryem ile buluşunca yeniden doğmuş gibi oldu.
Tom restarted his computer.
- Tom bilgisayarını yeniden başlattı.
Did you try restarting the computer?
- Bilgisayarı yeniden başlatmayı denedin mi?