The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
The old couple sat side by side.
- Yaşlı çift yan yana oturuyordu.
The two houses stand alongside of each other.
- İki ev yan yana duruyor.
I worked alongside Tom.
- Tom'la yan yana çalıştım.
You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
He has a pain in his side.
- Onun yan tarafında bir ağrısı var.
I've got a pain in my side.
- Yan tarafımda bir ağrı var.
Tom stayed on the sideline.
- Tom yan çizgide kaldı.
According to some experts the spoken language uses few subordinate clauses.
- Bazı uzmanlara göre, konuşulan dil çok az sayıda yan cümleler kullanır.
The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.
- Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın.
What are some of the side effects of this drug?
- Bu ilacın yan etkilerinden bazıları nelerdir?
This medicine has no harmful side effects.
- Bu ilacın zararlı yan etkileri yok.
Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
- Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
Vegans do not use animal products, or by-products, in their everyday lives.
- Veganlar günlük yaşamlarında, hayvansal ürünler, ya da yan ürünler kullanmazlar.