He gave me a smile of recognition.
- Bana bir tanıma tebessümü verdi.
Please use automatic speech recognition!
- Lütfen otomatik konuşma tanıma yazılımı kullan.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
Of course, recognizing our common humanity is only the beginning of our task.
- Elbette, ortak insanlığımızı tanıma sadece bizim görevin başlangıcıdır.
Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
- Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanımak çok zordur.
It is important to recognize the limits of one's knowledge.
- Birinin bilgisinin sınırlarını tanımak önemlidir.
Tom wants to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
I want to know about this mountain.
- Bu dağı tanımak istiyorum.
Tom wanted to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istedi.
Tom wants to get to know Mary better.
- Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
Can you identify the man using this picture?
- Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
I can recognise my own kind.
- Ben kendi türümü tanıyabilirim.
Do you recognise the person in this picture?
- Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?
Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.
Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.
- Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler.